Karadeniz üzerinden süzülüp gelen, İzmit'in köylerine konuk olan ve en son Manyas’ta arz-ı endam eden Orlan-10 tipi dronlar, milletçe yeni hobimiz oldu.

Sıkışan Siyasetçiler ve Gökyüzünde Rotasını Şaşıran Dronlar


Türkiye gündemi, son üç gündür tıpkı bir drone gibi: Nereden geldiği belli olmayan, sürekli bir vızıltı halinde ve her an birinin bahçesine "pat" diye düşecekmiş gibi bir algı oluştu. Gökyüzünden esrarengiz İHA’lar yağarken, yeryüzünde ise siyasetin dişlileri birbirine geçmiş, kim kimin için sinyal bozucu uygulayacağı belli olmayan bir karmaşa hakim.

Gökten Drone Yağsa Bize Pervanesi Düşer
Son birkaç gündür Karadeniz üzerinden süzülüp gelen, İzmit'in köylerine konuk olan ve en son Manyas’ta arz-ı endam eden Orlan-10 tipi dronlar, milletçe yeni hobimiz oldu.
Eskiden damımıza leylek düşerdi, şimdi Rus menşeli, üç metrelik "uçan tenekeler" düşüyor.

Sokaktaki vatandaşın bu duruma tepkisi ise tam bir Türkiye klasiği. Çiftçi amcamız tarlasında bulduğu drone’a bakıp, "Acaba bununla ilaçlama yapılır mı?" diye düşünürken; sosyal medya "Rusya bize konum mu atıyor, yoksa kargo yanlış adrese mi geldi?" esprileriyle yıkılıyor.
Milli Savunma Bakanlığı "İkaz ettik" diyor, ama dronlar "Ben bilmem, rüzgar bilir" edasıyla süzülmeye devam ediyor. Siyasetin bu esrarengiz misafirlere yaklaşımı ise tam bir "Stratejik Derinlik" ama bu sefer suyun dibinde olanından.

Sıkışan Siyaset: Kimin Eli Kimin Joy-Stick’inde?
Dronlar yukarıda fink atarken, aşağıda siyaset arenasındaki durum daha da karmaşık. Siyasetimiz şu an tam olarak "pili bitmek üzere olan ama hala havada kalmaya çalışan bir drone" modunda. Bir yanda ekonomi, bir yanda erken seçim tartışmaları, diğer yanda ise "kim daha yerli, kim daha milli" polemikleri, Başka bir yanda İşçi temsilcilerinin olmadığı Asgari Ücret karmaşası'da cabası
Siyasetçilerimiz birbirlerine laf yetiştirirken, düşen dronları bile birer siyasi malzeme haline getirmeyi başardılar. Muhalefet "Sınırlar kevgir mi oldu?" diye sorarken, iktidar kanadı
"Biz drone düşürme okuluyuz, her düşen drone bir tecrübedir" kıvamında açıklamalarla durumu göğüslüyor.


Drone’lu Siyasetin "Sinyal Kesicisi" Kim?
Aslında yaşadığımız durum tam bir elektronik harp sahnesi. Siyasetçiler birbirlerinin sinyallerini bozmak için her yolu deniyorken dipten gelen bir dalga sesiz sesiz ilerliyor.
Aslında ülkemiz Gündemleri 3 günlük ara tatile çıkmışa benziyor.
Algı Jammer’ları: Önemli bir konu tartışılırken hop, gökten bir drone düşüyor ya da gündem bambaşka bir yere kaydırılıyor.Kimse yere inip halkın derdini konuşmuyor.
Türkiye, hem gökyüzünde hem de siyaset kürsülerinde hareketli bir hafta geçiriyor. Esrarengiz dronlar belki teknik bir arıza ya da "kontrolden çıkmışlık" nedeniyle düşüyor olabilir; ama siyasetin bu denli sıkışması ve karmaşıklaşması, bir "pilotaj hatası" gibi duruyor.
Eğer bu gidişle gökyüzünden daha fazla "misafir" gelirse, yakında belediyeler "Drone Park" alanları açmak zorunda kalabilir. Siyasetçiler ise bu karmaşadan çıkmak istiyorlarsa, joy-stick'i biraz bırakıp yere, yani halkın yanına inmeleri gerekecek.
Siz de bu süreçte bahçenize düşen dronlara dikkat edin; zira bu ara sadece yağmur değil, yüksek teknoloji de yağıyor!
Bırakalım devletimizin en yetkin organları bu konuyu detaylıca inceliyor ve analiz ediliyordur.
Peki Asgari ücret ve Millet vekillerinin içler acısı maaş açıklamaları ;


TBMM'de Maaş Düğümü ile Sıkışan Siyasetçi ve Şaşıran Drone


2025 yılında siyaset, bir yanda 350.000 TL’yi bulan (Emekli + Aktif Vekil) "çift dikiş" maaşlar, diğer yanda asansörde korumalarıyla sıkışan liderler ve rotasını şaşırıp halkın gerçeklerine teğet geçen dronlar arasında tam bir kara komediye dönüştü.
Maaş Uçurumu: Rakamlar Ne Diyor?
Vekil + Emekli Maaşı: 350.000 TL (Dronun yakıtı bitmez, vekilin keyfi kaçmaz).
Sıradan Emekli Maaşı: 17.000 TL (Bu parayla dronun pervanesi bile dönmez).
Asgari Ücreti ise hİç demiyorum..
Sıkışmışlık ve Rota Kaybı Ayrım yapılmaksızın
Siyasetçiler lüks asansörlerde ve yüksek maaş bordrolarında sıkışırken, seçim meydanlarında uçurulan teknoloji harikası dronlar, sahadaki yoksulluğu görünce sensör hatası verip rotasını şaşırıyor. Halkın cebi boşaldıkça, siyasetin "navigasyonu" bozuluyor.


Hükümetinden , Muhalefetine Aynı ;

Gelin sizler ile birlikte öneri koyalım ortaya yorumlar ilede devam ettirebilirsiniz;

  • Vekil maaşı, en düşük emekli maaşının en fazla 5 katı olsun.

  • Emekli maaşı uçarsa, vekil maaşı da uçsun. Emekli maaşına endeksleyelim.

  • Vekillerin maaş kartları, enflasyon oranına göre değil, "rotasını şaşıran dronun" gördüğü gerçek pazar fiyatlarına göre güncellensin. Emekli maaşı endeksli

  • Çift Maaş Fonu açılsın: Birden fazla maaş alanların ek ödemeleri, teknoloji üreten gençlerin drone bataryası, teknoloji fonu kurularak ek ödemeler bu fonlara aktarılsın.

Özetle: Siyasetçi asansörden, dronlar bulutlardan, emekli ise bu hesaptan çıkamıyor.