Son dakika... Slovenya, İsrail Başbakan Binyamin Netanyahu'yu istenmeyen kişi ilan etti.

 SLOVENYA BASININDAN FLAŞ AÇIKLAMA!

Slovenya ulusal yayıncısı Radiotelevizija Slovenija'ya göre, ülkenin Dışişleri ve Avrupa İşleri Bakanlığı Devlet Sekreteri Neva Grašič, “halkın Netanyahu'nun savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işlediği için hakkında yargılama süreci başlatıldığını bildiğini” söyledi.
 
Grašič, “BM'nin İsrail'in Gazze'deki eylemlerini soykırım olarak nitelendirdiğini” de sözlerine ekledi.

Kongo’da Ebola alarmı! 57 vaka 35 can kaybı!
Kongo’da Ebola alarmı! 57 vaka 35 can kaybı!
İçeriği Görüntüle

SLOVENYA CUMHURBAŞKANI MUSAR: "ARTIK HİÇBİR MAZERETİMİZ KALMADI, GAZZE'DEKİ SOYKIRIMI DURDURMALIYIZ"

 Slovenya Cumhurbaşkanı Natasa Pirc Musar, İsrail'in Gazze'deki soykırımına dikkati çekerek, "Artık hiçbir mazeretimiz kalmadı, Gazze'deki soykırımı durdurmalıyız." dedi.

Musar, ABD'nin New York şehrinde düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu'nda konuştu.

Dünyada, "güçlü haklıdır" anlayışının hakim olduğunu aktaran Musar, bu durumu gelecek nesillere açıklamakta zorlanacaklarını belirtti.

Musar, Gazze konusunda tarihin doğru tarafında yer almaları gerektiğini dile getirerek, şunları ifade etti:

"Gelecek nesillerin hatırına, doğru olanı yapmak için insan olarak sorumluluğumuzu yerine getirmek adına, tarihin doğru tarafında yer almak için elimizden geleni yapmalıyız. Biz, Holokost'u durdurmadık. Biz, Ruanda'daki soykırımı durdurmadık. Biz, Srebrenitsa'daki soykırımı durdurmadık. Artık hiçbir mazeretimiz kalmadı, Gazze'deki soykırımı durdurmalıyız."

"ULUSLARARASI HUKUKUMUZU SAVUNMAKLA SORUMLU YARGIÇLAR BUGÜN YAPTIRIMLAR VE TEHDİTLERLE YÜZ YÜZE"

BM'nin kurulma amacı olan kalıcı barış ve güvenlik gibi konuların bugünün dünyasında gerçekleşmediğini belirten Musar, durumun daha da kötüye gittiğini söyledi.

Musar, uluslararası hukukun geçersiz olduğu bir dönemde olduklarını dile getirerek, şöyle devam etti:

"Seçilmiş uluslararası yargıçların bağımsızlığı, insan hakları kurumlarının bütünlüğü, insan hakları savunucularının güvenliği ve bu örgütün (BM) otoritesi saldırı altında. Soykırım Sözleşmesi geçmişin bir kalıntısı haline gelme riskiyle karşı karşıya. Bazı devletler, Uluslararası Ceza Mahkemesi'ni bugüne kadarki en büyük sınavıyla karşı karşıya bırakmış durumda, adaleti aramakla görevli savcılar, uluslararası hukukumuzu savunmakla sorumlu yargıçlar bugün yaptırımlar ve tehditlerle yüz yüze. Sanki bu yaptırımları uygulayan devletler, gerçeklerle yüzleşmek ve adaleti sağlamak yerine işlenen vahşetlerin faillerini korumayı tercih ediyorlar."

Açlığın bir silah olarak kullanıldığını dile getiren Musar, kadın ve çocukların da meşru hedefler haline getirildiğini, buna izin vermemeleri gerektiğini kaydetti.

Kaynak: RSS