Haber7
Türkiye'nin arabuluculuğunda sağlanan barış sürecinde önemli bir gelişme yaşandı. Etiyopya, Somali ile ilişkilerini normalleştirme çabaları kapsamında Suleiman Dedefo’yu Somali Büyükelçisi olarak atadı. Bu atama, 11 Aralık 2024’te Ankara’da varılan mutabakatın ardından atılan ilk yüksek düzey diplomatik adım oldu.
Yeni büyükelçi Suleiman Dedefo, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud’a güven mektubunu sundu. Dedefo, resmî işlemlerin ardından sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Bu vesileyle, diplomatik bağların güçlendirilmesi, ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi ve güvenlik işbirliğinin artırılması konularını görüştük.” ifadesinde bulundu.
TÜRKİYE SAYESİNDE YENİ SAYFA AÇILDI
Suleiman Dedefo’nun büyükelçi olarak atanması, Ankara’da sağlanan mutabakatın sadece sözde değil, uygulamada da hayata geçtiğini ortaya koydu. Taraflar arasında diplomatik temaslar yeniden başlarken, gözler şimdi bu normalleşmenin ticari, siyasi ve güvenlik alanlarındaki sonuçlarına çevrildi.
GERİLİMİN FİTİLİNİ ATEŞLEYEN ANLAŞMA
Somali’den 1991 yılında tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Somaliland ile Etiyopya arasında 1 Ocak 2024’te imzalanan mutabakat zaptı, iki ülke arasında büyük bir krize neden olmuştu.
Bu anlaşmayla birlikte Etiyopya’nın Somaliland’i bağımsız bir ülke olarak tanıması ve karşılığında denize erişim hakkı kazanması bekleniyordu. Bu durum, Somali yönetiminin sert tepkisine yol açtı.
Gerginliğin büyümesiyle birlikte; Somali, Etiyopya’nın büyükelçisini sınır dışı etmiş, Mogadişu’daki Etiyopya Büyükelçiliği kapatılmıştı.
DİPLOMATİK ZAFER: TÜRKİYE DEVREYE GİRDİ, İKİ ÜLKE BARIŞTI
Arap Birliği, Afrika Birliği, Kenya ve Cibuti'nin krize yönelik çözüm girişimleri sonuçsuz kalınca devreye Türkiye girmişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ev sahipliğinde başlatılan Ankara Süreci, 11 Aralık 2024’te iki tarafın liderlerini aynı masaya oturtmuştu.
Kritik görüşmeler sonunda; Somali’nin toprak bütünlüğü teyit edilirken Etiyopya’nın denize erişim talepleri, tarafların ortak çıkarına dayalı bir işbirliği planına dönüştürülmüştü. Bu gelişmeler, uluslararası toplum tarafından Türkiye'nin diplomasi zaferi olarak değerlendirilmişti.