Yasaklı madde soruşturması kapsamında hakkında yapılan testte pozitif sonuç çıktığı iddia edilen Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sadettin Saran, bağımsız bir laboratuvarda yeniden test yaptırdı. Saran, Şişli’de bulunan özel bir laboratuvardan çıkarken kameralara yansıdı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, bazı şüphelilerden alınan kan ve saç örnekleri Adli Tıp Kurumu’nda incelendi. Hazırlanan raporda, Sadettin Saran’a ait olduğu belirtilen saç örneklerinde uyuşturucu testinin pozitif çıktığı öne sürüldü.

“Hayatım Boyunca Kullanmadım”

Hakkındaki iddialar sonrası yazılı bir açıklama yapan Saran, söz konusu maddeyi hayatı boyunca kullanmadığını belirterek iddiaları kesin bir dille reddetti. Açıklamasında, test sonucuna konu edilen maddeyle herhangi bir temasının dahi olmadığını vurguladı.

Mehmet Akif Ersoy’un Uyuşturucu Testi Pozitif Çıktı
Mehmet Akif Ersoy’un Uyuşturucu Testi Pozitif Çıktı
İçeriği Görüntüle

Saran, “Bırakın kullanmayı, söz konusu maddeyi yakından görmüşlüğüm dahi bulunmamaktadır” ifadelerini kullandı.

Karalama Kampanyası İddiası

Saran, kendisine yönelik iddiaların bir karalama kampanyası niteliği taşıdığını savunarak, bu sürecin yalnızca şahsını değil, temsil ettiği kurumları da hedef aldığını dile getirdi. Açıklamasında, kişilik haklarının ve itibarının zedelendiğini belirtti.

Savcılıktan Yeniden Test Talebi

Yeniden numune vermeye hazır olduğunu ifade eden Saran, Adli Tıp Kurumu nezdinde testlerin tekrarlanması için soruşturmayı yürüten savcılığa resmi başvuruda bulunulacağını açıkladı. Her türlü numuneyi tereddütsüz vermeye hazır olduğunu vurguladı.

Yurt Dışında da Test Yaptırılacak

Saran, sürecin şeffaf şekilde yürütülmesi adına uluslararası yeterliliğe sahip bağımsız test kuruluşlarında da yeniden test yaptıracağını ve sonuçların kamuoyuyla paylaşılacağını duyurdu.

“Gerçek Er ya da Geç Ortaya Çıkacak”

Açıklamasının sonunda dosyada gizlilik kararı bulunmasına rağmen bazı bilgilerin eş zamanlı olarak medyada yer almasına dikkat çeken Saran, bu durumun ayrıca değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Sürecin hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde adil ve şeffaf biçimde sonuçlanacağına inandığını belirtti.