Yıllarca süren yoğun plaza hayatının ardından, Cem çifti, kariyerlerini kökten değiştirerek sürdürülebilir bir hayalin peşine düştü. Mayıs 2025'te Kırklareli Demirköy Yeşilce köyünde kurulan Aronya Yeşilce, hem kurucularının cesur geçiş hikayesiyle hem de 'Süper Meyve' olarak bilinen aronyanın sağlık mucizesiyle dikkat çekiyor.
BEYAZ YAKA VEDASI, TOPRAKLA YENİDEN DOĞUŞ
Seda Cem, yıllarca yüksek tempolu kurumsal hayatta çalıştıktan sonra, beton yığınları arasında kaybettiği doğa ve huzur özlemini dinledi.
Mayıs ayında dikilen ilk aronya fidanları, kurucuların hayata bakış açısının ve sağlıklı yaşama inancının bir sembolü haline geldi.
ARONYA: DOĞANIN SÜPER MEYVESİ
Seda Cem'in üretimini yaptığı aronya meyvesi, son yıllarda 'süper meyve' olarak anılıyor. Antioksidan bakımından son derece zengin olan aronya, bağışıklık sistemini güçlendirici, hücre yenileyici ve yaşlanma karşıtı özellikleriyle biliniyor.
Türkiye'de yetiştiriciliği henüz yeni gelişmekte olan bu özel meyve, doğal tarımın geleceği açısından da dikkat çekiyor.
SAĞLIKLI BiR GELECEK İÇiN EKIYORLAR
Aronya Yeşilce, 20 dönümlük arazide, tamamen doğal yöntemlerle üretim yaparak, organik sertifikalı (geçiş-1) sağlıklı ürünleri doğrudan tüketiciye ulaştırmayı hedefliyor.
Taze meyve olarak satışın yanında, reçel, marmelat, sirke, özüt gibi ürünlerle de raflarda olmayı planlıyorlar.
'Seda Cem: Biz burada sadece aronya yetiştirmiyoruz; şehirde yorgun düşen ruhlarımıza bir terapi alanı, sofralara ise dürüst ve temiz bir lezzet sunuyoruz. Her fidan, çocuklarımıza bırakacağımız daha sağlıklı bir dünyanın umudunu taşıyor. Bu bahçe, cesaretin ve yeniden başlamanın hikayesidir.'
Aronya Yeşilce, ilk hasadını Eylül 2026 tarihinde yapmayı planlamaktadır.
TOPRAKTAN DİJİTAL DÜNYAYA
Seda Cem, kurumsal geçmişinin getirdiği iletişim becerilerini bu yeni yolculuğunda da sürdürüyor. Üretim süreçlerini ve çiftlik hayatını Instagram'daki @aronyayesilce hesabı üzerinden takipçileriyle paylaşıyor.Burada yapmış olduğu paylaşımlar, hem organik üretim bilincini artırıyor hem de tarıma ilgi duyan gençler ve kadınlar için ilham kaynağı oluyor. Seda Cem'in hikâyesi, toprağın gücüyle cesaretin sembolü niteliğinde.
Kariyerini geride bırakıp doğayla kucaklaşan bu örnek kadın çiftçi, 'başarı' kavramının sadece ofislerde değil, tarlalarda da yazılabileceğini bir kez daha kanıtlıyor.
