DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu. Bakırhan, 'Terörsüz Türkiye' hedefi kapsamında kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu heyetinin, terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan ile görüşmesine ilişkin, 'Komisyonun İmralı Adası'nda gerçekleştirdiği görüşme çözüm yolunda atılmış çok önemli bir adımdır. Bu görüşme Kürt meselesinin güçlü bir siyasal zemine taşınmasını sağlamıştır. Bu Türkiye'deki çözüm aklının bir başarısıdır. Şimdi kardeşlik hukukunu çatışma zemininden çıkarıp yasal ve demokratik zemine kavuşturma zamanıdır. Görüşme öncesinde fırtınalar koparıldı, kıyamet senaryoları yazılıp çizildi; peki ne oldu? Komisyonu temsilen bir heyetin İmralı Adası'na gitmesiyle kıyamet mi koptu, neyimizi kaybettik. Demek ki boşuna kıyamet koparıldı, aksine oraya gidiş barış yolunda önemli bir eşiğin açılmasını sağladı. Toplumsal barışın inşası için atılan bu cesur adım, çözüm zeminini daha da güçlendirecektir. Komisyonun bir sonraki toplantısında heyet, görüşme tutanağını paylaşacaktır. Öcalan'ın toplumdan saklayacağı, gizleyeceği bugüne kadar herhangi bir şey olmamıştır, her türlü fikrin kamusal şeffaflıkla paylaşılması gerektiğini yıllardır söylüyor. Bu nedenle İmralı'daki tutanakların kamuoyu ile paylaşılmasını, şeffaflığın sağlanarak toplumun orada ne tartışıldığını görmesini, okumasını istiyoruz. İktidar da bu arada toplumsal barışı sahiplenmeli ve bu konuda hukuki ve idari adımları bekletmeden, söz yerine pratik adımlar atmalıdır. Türkiye barış için sözünü söyledi, artık bu sözleri hayata geçirme zamanıdır' ifadelerini kullandı.

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin TBMM grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

Başkan Erdoğan'dan Ankara'da son dakika açıklamaları!
Başkan Erdoğan'dan Ankara'da son dakika açıklamaları!
İçeriği Görüntüle

'HERKESİ ÇÖZÜME VE BARIŞA KATKI SUNMAYA ÇAĞIRIYORUM'

Tuncer Bakırhan, sürece toplumun tüm kesimlerinin katılması gerektiğini ve sürecin hiçbir siyasi partinin angajmanında ilerlemediğini ekledi. Bakırhan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in hafta sonu gerçekleştirilen CHP 39'uncu Olağan Kurultayı'nda kullandığı, 'Herkesi canı istediğinde 'Şu parti kapatılsın, kapatmıyorsa Anayasa Mahkemesi de kapatılsın' diyenlerin demokratlığını hatırlamaya davet ediyorum. Bir Stockholm sendromuna kapılmamaya, dün elinden zor kurtulduğumuz celladımıza aşık olmamaya davet ediyorum' ifadeleriyle ilgili de şunları söyledi:

'Biz en başından beri ortak paydaları büyütmeye çalışırken ana muhalefet partisinin lideri, partimize ve tabanımıza bazı ithamlarda bulundu.Öyle anlaşılıyor ki Sayın Özel kurultay kürsüsünden bize, 'Stockholm sendromu' teşhisi koyuyor ve 'Celladınıza aşık olmayın' diyor.Biz de soruyoruz; Meclis'te barış için yasa konuşurken, her bir arkadaşımızla birlikte sokaklarda barışı toplumsallaştırmaya çalışırken Sayın Özel siz kürsüden neden bir halkı aşağılayıcı sözler söylüyorsunuz.Sözü çözüm için kurmak varken, tam da bu süreçte çözümü tartışmak varken ucuz polemiklere ve anlamsız kavgalara başvurmak siyasetsizliktir.

Biz demokratik siyasi çözümü esas alan mücadele ve müzakere partisiyiz.Müzakere de ediyoruz. Kurulduğumuz günden beridir onurlu bir mücadele de veriyoruz.Halkımız barış içinde eşit ve özgür bir biçimde yaşamak isterken, halkı sendromla itham etmek demokratik siyaset midir?Sayın Özel; Kürt halkına saygı duymak bu mudur? Biz bu coğrafyadaki halklar, inançlar, devrimciler, ezilenler, emekçiler olarak celladı çok iyi tanırız, cellatları; mezarlıklarımızdan, faili meçhullerimizden, yakılmış köylerimizden, direndiğimiz o zindanlardan çok iyi biliyoruz.Kimse bu hafızanın üzerine ucuz metaforlarla yaklaşmasın. Cellatlığımıza soyunan çok oldu haklısınız ancak bizi kurban yapmaya kimsenin gücü yetmedi ve yetmeyecek.Cellat defterini açıp geçmişi konuşacaksak hepiniz borçlu çıkarsınız. Herkesi polemikçi ve tutarsız dilden vazgeçmeye, çözüme ve barışa katkı sunmaya çağırıyorum.Açık konuşuyorum; bu sürecin karşısındaysanız sağa sola çekmeden sözünüzü açık söyleyin.' 

Kaynak: RSS