Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca Darülaceze Başkanlığı işbirliğiyle Arnavutköy'deki Darülaceze Sosyal Yaşam Şehri'nde düzenlenen "Türkiye Yüzyılında Kurumsal Hayırseverlik: Sosyal Sorumlulukta Ortak İrade Çalıştayı"na katıldı.
Çalıştayın açılışında konuşan Göktaş, Darülaceze'nin 100 yılı aşkın süredir iyiliğin, merhametin ve dayanışmanın simgesi olduğunu söyledi.
Bu asırlık mirası "Türkiye Yüzyılı'nda Kurumsal Hayırseverlik" vizyonuyla geleceğe taşıdıklarını belirten Göktaş, "Hep birlikte daha kapsayıcı, sürdürülebilir ve kurumsal bir sosyal sorumluluk anlayışını inşa ediyoruz." ifadesini kullandı.
Bakan Göktaş, "Sosyal sorumluluk projeleri her daim, toplumun tüm kesimlerini ortak bir amaç etrafında birleştiren ve dayanışmayı güçlendiren birer köprü olmuştur. Her bir proje, çocukların eğitiminden yaşlıların bakımına, engelli bireylerin hayata aktif katılımından kadınların ekonomik güçlenmesine kadar geniş bir yelpazede hayata dokunuyor. Bu anlamda hayırseverlik sadece bir yardım faaliyeti değil, aynı zamanda tek tek bireyleri güçlendiren ve geleceklerine yön veren bir dayanışma yolculuğudur. Bunun yanı sıra, toplumun ortak vicdanını harekete geçiren bir vizyonun parçasıdır. Bu vizyon, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın ortaya koyduğu 'Türkiye Yüzyılı' hedefleri doğrultusunda başlatılan büyük yürüyüşün önemli ayaklarından biridir." diye konuştu.
Sosyal devlet anlayışının toplumsal refahı yükselten bir yansıması olduğunu vurgulayan Göktaş, "Bakanlığımız, sosyal devlet anlayışının sahadaki en güçlü temsilcisidir. Bu doğrultuda 86 milyon vatandaşımıza dokunan hizmetlerimizle, kimseyi geride bırakmayan sosyal politikalar yürütüyoruz. Bu kapsamda en büyük gücümüz ise kamu, özel sektör, akademi ve sivil toplum olarak kurduğumuz güçlü işbirlikleridir. Biliyoruz ki sosyal politikaların etkili olabilmesi, sadece devletin değil, toplumun tüm paydaşlarının ortak çabasıyla mümkündür." ifadelerini kullandı.
Göktaş, tüm paydaşlarla yürütülen işbirliklerini daha güçlü kılmak amacıyla hazırlanan Sivil Toplum Vizyon Belgesi ve 2. Eylem Planı'nın büyük önem taşıdığını, bu kapsamda şeffaflık, hesap verebilirlik, gönüllülük kültürünün yaygınlaştırılması ve dijitalleşme başlıkları altında çalışmalar yürüttüklerini aktardı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatlarının 68 ulusal ve uluslararası proje yürüttüğünü kaydeden Göktaş, şöyle devam etti:
"Bu projeler sayesinde destek mekanizmalarımızı daha etkin biçimde harekete geçiriyoruz. Limak Holding ile birlikte yürüttüğümüz Türkiye'nin Mühendis Kızları Projesi bu çalışmalardan biridir. Bu projeyle bugüne kadar 1546 kız öğrencimize burs, mentörlük ve staj imkanı sağladık. Mühendislik alanında rol model olacak kadınların yetişmesine katkı sunduk. Diğer bir çalışma ise Halkbank Üreten Kadınlar Projesi'dir. Binlerce girişimci kadına destek olunan bu proje, kadınların üretim gücünü artırmalarına katkıda bulunuyor. Böylece kadınların kendi işlerini kurmalarına ve ekonomik hayata daha güçlü adım atmalarına imkan sağlıyor. Turkcell ile yürüttüğümüz Dijital Bahar Odaları Projesi ile de 19 ilde 21 huzurevimizde misafir ettiğimiz kıymetli büyüklerimizin dijital dünyayla bağlarını güçlendiriyoruz."
"BUGÜN PEK ÇOK ŞİRKET DÜZENLİ SOSYAL SORUMLULUK RAPORLARI YAYIMLIYOR"
Bakan Göktaş, dünyada büyük bir dönüşüm geçiren sosyal sorumluluk anlayışının, 20. yüzyılda daha çok hayırseverlik bağışları ve sponsorluklarla sınırlıyken, 2000'lerden itibaren sürdürülebilir kalkınmanın ana aktörlerinden biri haline geldiğini vurguladı.
Kurumsal sosyal sorumluluğun da şirketlerin stratejisinin ve marka değerinin ayrılmaz parçası haline geldiğini ifade eden Göktaş, "Bugün pek çok şirket düzenli sosyal sorumluluk raporları yayımlıyor ve projeler yürütüyor. Ancak araştırmalar, bu çalışmaların önemli bir kısmının hala kısa vadeli ve ölçülebilir etkiden uzak olduğunu gösteriyor. Bugün etkili bir işbirliğiyle sosyal sorumluluğu kısa vadeli girişimlerin ötesine taşıyarak, kalıcı bir toplumsal etki yaratabiliriz. Hep birlikte gönüllülük, kapsayıcılık ve şeffaflık ilkeleriyle yürüttüğümüz çalışmaları, ölçülebilir ve sürdürülebilir etki yaratan bir sosyal sorumluluk ekosistemi inşa edebiliriz. 2025 Aile Yılı kapsamında yürüttüğümüz bu çalışma, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun da önemli yapı taşlarından birini oluşturacak." şeklinde konuştu.
Bakan Göktaş, çalıştayda katılımcıların üç başlık altında görüşlerini paylaşacaklarını ve birlikte yol haritası çizeceklerini belirtti.
Çalıştayda daha sonra Halkbank Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Osman Arslan, Limak Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir ve Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç'un konuşmacı olarak katıldığı panel programı başladı.
Panel sonrası Bakan Göktaş ve beraberindeki heyet, etkinliğe ev sahipliği yapan Darülaceze Sosyal Yaşam Şehri'ni gezdi.
Göktaş, burada bir araya geldiği huzurevi sakinleriyle bir süre sohbet etti.
"DEVLETİN ŞEFKAT ELİNİ BÜTÜN VATANDAŞLARIMIZA SUNMAYA DEVAM EDİYORUZ"
Tesisin imkanları hakkında gazetecilere bilgi veren Göktaş, Türkiye'de yaşlanan nüfusa dikkati çekerek, tesisin bu alanda ihtiyaçları karşılamak amacıyla hayata geçirildiğini kaydetti.
Göktaş, "Yaşlılarımız burada hem mutlu hem huzurlu. Aynı zamanda geleceğe artık daha güvenle bakıyor. Devletin şefkat elini bütün vatandaşlarımıza sunmaya devam ediyoruz. Ücretli ve ücretsiz bakım modellerimizle yaşlılarımızın her zaman yanında olmayı sürdüreceğiz." dedi.
Yaklaşık 150 dönüm arazi üzerinde kurulu 23 blok ve 928 yatak kapasitesinden oluşan Arnavutköy'deki Darülaceze Sosyal Yaşam Şehri'nde yürüyüş yolları, bisiklet parkurları, hobi bahçeleri, göletler, kafe restoranlar ve spor alanları yer alıyor. Cami ile aynı bahçe içerisinde kilise ve havra da yer alırken, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi'ndeki uzman hekimler ve fizyoterapistler eşliğinde huzurevi sakinlerine kişiye özel tedavi imkanları da sunuluyor.