Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince adliyenin konferans salonunda yapılan duruşmada, müşteki, tanık ve sanıkların beyanı alındı.
Maktul Roua Kadan bebeğin annesi beyanında, sezaryen doğum yaptığını, bundan dolayı kötü olduğunu, bebeğini ilk doğduğunda gördüğünü, doğumdan 2 saat sonra da vefat ettiğinin söylendiğini anlattı.
Doğumdan sonra bebeğinin sesini duyduğunu ve fotoğrafını çektiğini ifade eden anne, doğumdan sonra hastaneden çıktıklarını, bebeğin babasıyla yaşanan bu olaydan sonra ayrıldıklarını söyledi.
Otopsi istenip istenmediğini bilmediğini, doğum esnasında yanında sadece bebeğin babasının olduğunu ve babanın hastanedekilerle muhatap olduğunu belirten anne, kendine geldiğinde sadece mezarlığa gittiğini anlattı.
Müşteki anne, hamilelik sürecinde bir sıkıntı yaşamadığını, yaşanan bazı şeyleri hatırlamadığını, 2 yıldır psikolojik tedavi gördüğünü ve şikayetçi olduğunu söyledi.
Tanık Pınar Bayraktar, sanıklardan sadece Gıyasettin Mert Özdemir'i tanıdığını, bu kişinin ambulans şoförü olduğunu, yaşanan olaylarla ilgili görgüsü ve bilgisi olmadığını dile getirdi.
Tutuklu sanık Ali Diril, 7 aydır tutuklu bulunduğunu, bir tek delil, kanıt olmadığını savundu. Tutuklu sanık Fırat Sarı, olan biten her şeyi en başından bu yana anlattığını, soruşturmanın üzerinden 2 yıl geçtiğini, 15 aydır da tutuklu olduğunu söyledi.
Sarı, 112'den rüşvet almadıklarını ve usulsüz hasta alışı yapmadıklarını savunarak, "Ben basit bir doktordum. Bizi cani pozisyonuna soktular, hiç dinlenmedim. Sesimi kimse duymadı. Ben her şeyi savcı Yavuz Engin'e de anlattım. Dosyada en trajik olan tape kayıtlarıdır. Tape kayıtları oluşturulurken tıbbi terminoloji eğitimi almış kimse yoktu. Doğru mu çevrildi. nereden biliyoruz? Tapeler bizi suçlamak için bizzat oluşturulmuştur." iddiasında bulundu.
Mahkeme heyeti, sanıkların beyanlarının alınmasına devam edilmek üzere duruşmayı yarın saat 10.00'a erteledi.