Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB), 'Koruyan, Geliştiren ve Üreten Sağlık Modeli' vizyonuyla Sağlıklı Türkiye Yüzyılı hedeflerine yönelik önemli bir adım attı.
Resmî Gazete'de yayımlanan 'Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Bünyesinde Oluşturulacak Bilim Kurulları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik' ile TÜSEB bünyesindeki bilim kurulu sayısı 42'ye, toplam bilim kurulu üye sayısı ise 420'ye yükseltildi.
TOPLAM BİLİM KURULU ÜYE SAYISI 300'DEN 420'YE ÇIKARILDI
Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı, 'Koruyan, Geliştiren ve Üreten Sağlık Modeli' vizyonuyla, sağlık bilim ve teknolojileri alanında Türkiye'nin rekabet gücünü artırmak, sürdürülebilir Ar-Ge ve Ür-Ge ekosistemine katkı sağlamak amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Yapılan yönetmelik değişikliğiyle, TÜSEB bünyesindeki bilim kurulu sayısı 30'dan 42'ye, toplam bilim kurulu üye sayısı ise 300'den 420'ye çıkarıldı.
BİLİM KURULLARI TÜRKİYE'NİN ÖNDE GELEN BİLİM İNSANLARINI BİR ARAYA GETİRİYOR
Yönetmelik değişikliği ile birlikte 12. Kalkınma Planı'nda da vurgulanan 'sağlıkta yerli üretim' hedefleri doğrultusunda, sağlık bilimleri, tıbbi cihaz teknolojileri, biyoteknoloji, yapay zekâ, genetik araştırmalar, dijital sağlık, geleceğin tıp teknolojileri, halk sağlığı, geleneksel ve tamamlayıcı tıp ile ilaç geliştirme gibi stratejik alanlarda Türkiye'nin önde gelen bilim insanlarının TÜSEB Bilim Kurullarında daha geniş bir bilimsel katılımla yer alması hedefleniyor.
YERLİ ÜRETİM SAĞLIK TEKNOLOJİLERİ TÜSEB BİLİM KURULLARINDA ŞEKİLLENİYOR
TÜSEB bünyesindeki bilim kurulları, sağlık alanında ulusal Ar-Ge ve Ür-Ge önceliklerinin belirlenmesi, bilimsel veriye dayalı karar mekanizmalarının güçlendirilmesi ve yerli sağlık teknolojilerinin küresel ölçekte rekabet edebilir hale getirilmesi yönünde kritik görevler üstleniyor. Bilim kurulları, TÜSEB desteğiyle geliştirilen yerli sağlık teknolojilerinin değerlendirilmesi, iyileştirilmesi ve izlenmesine de önemli katkı sağlıyor. Bu yönüyle yeni düzenleme, Sağlıklı Türkiye Yüzyılı vizyonunu sahaya taşıyan üretken ve katılımcı bir bilim yönetimi modelinin hayata geçirilmesi açısından stratejik önem taşıyor.