Şair-yazar Olcay Yazıcı'yı anmak üzere Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi tarafından özel bir program gerçekleştirildi. Söyleşiler, şiir dinletileri ve kapak sergileriyle zenginleştirilen programa özellikle gençlerin yoğun ilgi göstermesi dikkat çekti.
Programın açılışında konuşan TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı, Olcay Yazıcı'nın Türk edebiyatında müstesna bir yere sahip olduğunu belirterek onun yalnızca tek bir alanda değil, edebiyatın birçok türünde eser verdiğini vurguladı.
Yazıcı'nın eserlerindeki derinliğin hâlâ yeterince fark edilmediğini söyleyen Bıyıklı şöyle konuştu:
'Merhum Olcay Yazıcı, şair kimliğinin yanında aynı zamanda özgün düşünceleri olan bir fikir insanıydı. Kitapsız Toplum ve Tartışmayı Tartışmak gibi eserleri incelendiğinde ondaki entelektüel birikimi hemen görürsünüz. Özellikle Dil Estetiği başlığıyla yaptığı çalışma, estetik bilincinin ne kadar yüksek bir seviyede olduğunu anlamamızı sağlar. Olcay Yazıcı, vatansever bir münevver olarak edebiyat aracılığıyla sözünü en gür şekilde söylemiş ve bu topraklara hizmetini yapmıştır. Yayıncı dostlarımızdan, eserlerinin tamamını yeniden basarak okura ulaştırmalarını istirham ediyoruz. Akademisyen dostlarımız da şiirleri ve yazıları üzerine yüksek lisans ve doktora çalışmaları yaptırmalı. Biz dostları olarak yakın zamanda onun adına bir armağan kitap hazırlayacağız. Yazarlar ölünce değil, unutulunca ölürler. Biz vefa ödevimizde asla sınıfta kalmayacağız. Bu toprağın şiirini yazan, yerli ve millî bir mefkûre çerçevesinde ömür süren aydınlarımızı her zaman gündemde tutmaya devam edeceğiz.'
Programda, İstanbul'un çeşitli üniversitelerinde okuyan genç şairler Olcay Yazıcı'nın şiirlerini seslendirdi. Şairin yakın dostları Ekrem Kaftan, Şerif Aydemir, Yusuf Dinç, Süleyman Doğan, İsrafil Kuralay, Mehmet Develioğlu ve Nihat Alayoğlu gibi isimler de hatıralarını paylaştı.
Programın sonunda teşekkür konuşması yapan Olcay Yazıcı'nın oğlu Abdullah Oğuz, babasının manevi mirasını yaşatmaya devam edeceğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
'Babam bize geride sımsıkı sarılmamız gereken millî ve mânevî değerlerimizi ve birbirinden kıymetli eserlerini bıraktı. Ona layık bir evlat olmak için onun davasına sahip çıkıp aynı çizgide bir ömür sürmeye devam edeceğim. Teşrif eden herkese teşekkür ederim.'
Yaklaşık iki saat süren program, hatıra fotoğrafının çekilmesinin ardından sona erdi.
