Erman Yapan'ın sunduğu 'Ülke'de Başka Şeyler' programına Deprem Bilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy konuk oluyor.
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Balıkesir Sındırgı ve Kütahya Simav'da meydana gelen depremlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Sındırgı'da risk olduğunu daha önce belirttiğini ifade eden Üşümezsoy, 'Herkes İzmir'de deprem olur, Bodrum'da olur... bildikleri yerlerde konuşuldu, Sındırgı'da risk var dedim. Ve Sındırgı'da bu deprem olunca 6.1, herkes nereden çıktı? Bugün Sındırgı'nın adını bilmeyen arkadaşlar, şimdi Sındırgı uzmanı olarak konuşmaya başladılar.' dedi.
SINDIRGI'DA 'İKİZ DEPREM' OLDU
Üşümezsoy, Sındırgı'daki Simav Dağı'nın her depremde yükseldiğini, önündeki bölgenin çöktüğünü ve Simav çukurunun oluştuğunu belirterek, buranın riskli bir bölge olduğunu kaydetti.
Sındırgı'daki durumu 'yapışmış fay' teorisiyle açıklayan Üşümezsoy, 'Sındırgı'da eğer bir fay üzerinde yapışmış bir faysa... bunu yapıştırdığı zaman hareket etmiyor, etrafında küçük küçük yırtılmalar oluyor... İşte onlar önemli, büyük bir fayın çevresindeki yırtılmalar, yapışmış bölgenin büyük depremi getiriyor.' diye konuştu.
Üşümezsoy, yaşanan süreci bir orman yangınına benzeterek şunları söyledi: 'Diyelim ki bu fayın yırtıldığı... yeri bir orman gibi kabul edelim. Orman yandığı zaman... birinci yangında, aralarında yanmayan bir sürü küçük küçük bölgeler kalıyor. Onlar daha sonraki ilk rüzgarda yeniden yanıyor. İşte birinci o büyük yangın dediğimiz kesim 6.1'lik deprem, ilk yangın... Ama buradan sonra bütün artçılar normal olarak fayın... avucunun üzerinde olması lazım iken bütün artçılar... güneye Sındırgı Dağı'na doğru geliyordu. Bunun da manası, o zaman hep belirttik, burada birbirine paralel gelen faylar var... O faylarda artık depremler oluyor. Yani birinci orman yandı, kömür oldu ama ikinci ormana sıçradı. Bunlar artçı değil, öncü. Dedikten sonra ikinci 6.1'lik deprem onun yanında oldu. Buna biz şey diyoruz, ikiz deprem ve çift deprem.'
İki depremin birebir aynı olmadığını, ilk depremin 15 kilometre derinlikte, ikinci depremin ise 7 kilometre derinlikte 'dağın üzerinde' olduğunu belirten Üşümezsoy, 'İkinci fay kırıldı. Ve buradan sonra üçüncü bir faya giden yer yok.' ifadelerini kullandı.
SİMAV'DAKİ DEPREMLER ANA FAYDAN BAĞIMSIZ BİR 'DEPREM FIRTINASI'
Üşümezsoy, Kütahya Simav'da yaşanan 5.4 ve 5.0 büyüklüğündeki depremlere de değinerek, 'Simav'daki fay ciddi bir faydır. Ama bu son olan 5.4 ve 5'lik depremler... Simav fayıyla bağlantılı değil' dedi.
Bu depremlerin Eyligöz Dağı'nın doğu kenarında, 'tavan bloku' olarak adlandırılan üst tabaka içinde meydana geldiğini ve derindeki ana fay düzlemine inmediğini belirten Üşümezsoy, şunları kaydetti: 'Yani bir deprem fırtınası gibi... Deprem fırtınası dediğim olay da eğer fay tek bir fay üzerinde yapışmışsa... büyük deprem yapar. Ama parmakların gibi yüzlerce böyle bir fay varsa bunlarda olan depremler büyük depreme ulaşmıyor.'
YILLAR SONRA ÇIKAN SICAK SU DEPREM GÜCÜNÜ BİTİRDİ
Üşümezsoy, hem Simav hem de Sındırgı'da sıcak suyun depremlerdeki rolüne dikkat çekerek, sıcak suyun 'yırtılmayı kuvvetlendirdiğini' söyledi.
Sındırgı'da yıllar sonra yeniden sıcak su akmaya başladığını belirten Üşümezsoy, bu durumu 'düdüklü tencere' ve 'fay vanası' örnekleriyle açıkladı: 'Tabakaları koyun... Düdüklü tencereyi... Isıtın suyu... kapağını toptan açtığı zaman FAY aşağıdaki bütün sıcak su yukarı boşalıyor buna FAY'a VANA diyoruz. Yani aşağıda kitli olan sıcak suyu Kırıkla açılınca birdenbire yarık boyunca su yukarı çıkıyor... Ve ortamın basıncı düşünce de Ortamda deprem Yenilenme gücü kalmıyor.'
Üşümezsoy, 'Şimdi Sındırgı'da bir tehlike yok artık... Başlayan sonuçlara gitmemek lazım bir tehlike yok değil O FAY 2 tane FAY 1'e kırıldı.' değerlendirmesinde bulundu.




