Haber7 - ÖZEL

İstanbul'da da zaman zaman gündeme gelen kadın yolculara ayrı toplu taşıma uygulaması, laikliğin beşiği Fransa'da gündemin ilk sıralarına yerleşti. Fransız kadınlar, metro seferlerinde kadınlara özgü vagonlar olması için imza kampanyası başlattı. Örnek olarak Japonya ve Dubai gösterildi.

TACİZ VAKALARI ARTIYOR

Fransa'nın başkenti Paris'te, toplu taşıma araçlarındaki cinsel şiddet ve taciz vakalarının artması, kadın yolcuların güvenlik endişelerini artırdı. Özellikle 15 Ekim'de, Bölgesel Ekspres Ağı RER C hattındaki vagonda Jhordana adlı kadının maruz kaldığı saldırı ve tecavüz girişimi, kentteki güvenliksizlik ortamını gözler önüne serdi. Hadisenin ardından, kadın yolcuların toplumsal hareketliliğinde 'haremlik selamlık' olarak tabir edilebilecek talep etrafında imza kampanyası başlatıldı.

Paris metrosu

JAPONYA'DAKİ GİBİ KADIN VAGONU İSTEDİLER

Change.org platformunda 24 Ekim'de başlatılan dilekçe, yedi günden kısa sürede 11 binden fazla imzacıya ulaştı. Dilekçenin sahibi, Val-d'Oise sakini ve RER D hattının düzenli yolcusu olan Marie K., Île-de-France Mobilités (IDFM) ve SNCF'den kadın yolculara yönelik güvenliksizlik belasına karşı 'somut bir şekilde hareket etmelerini' talep ediyor.

Marie K., Japonya, Hindistan, Meksika ve Dubai'de uygulanan örneklerden ilham alınmasını önererek, 'RER ve Transilien hatlarında kadınlara ve çocuklara ayrılmış vagonlar için pilot bir proje başlatılmasını' öneriyor.

Dilekçede, bu vagonların 'tanımlamak için açık ve görünür bir tabela' ile işaretlenmesi ve bu kadınlara özel bölgelerde 'gözetimin ve güvenlik sistemlerinin güçlendirilmesi' talep ediliyor. Ayrıca, 'yolcuları dahil ederek projenin bağımsız bir değerlendirmesinin yapılması' da isteniyor.

Paris metrosu

'FRANSA ÖRNEK OLSUN'

Marie K., dilekçesinde kadınların temel seyahat haklarına vurgu yaparak şunları ifade ediyor:

So dakika: Trump ağzındaki baklayı çıkardı! Açık açık ifade etti: Günleri sayılı
So dakika: Trump ağzındaki baklayı çıkardı! Açık açık ifade etti: Günleri sayılı
İçeriği Görüntüle

'Güvenlik bir ayrıcalık değil, temel bir haktır. Île-de-France, toplu taşımayı kadınlar için gerçekten güvenli bir alan haline getirerek, Fransa'da örnek teşkil eden ilk bölge olabilir. Kadınlar her yolculukta korku hissetmemelidir. Huzur ve güvenlik içinde seyahat etme hakkına sahipler.'

Dilekçe metninde, gerçekleştirilen çok sayıda şiddet ve taciz eylemine karşı mücadele amacıyla kadın yolcuları ayırma prensibini benimseyen ülkeler örnek gösteriliyor. Marie K., 'Birçok ülke zaten somut ve etkili çözümler buldu. Bu önlemlerin norm haline geldiği Japonya, Hindistan, Meksika veya Dubai'yi sıralıyor.' diyor.

Le Parisien gazetesinin web sayfasında yer alan kadınlara özel vagon talebi haberi

SİSTEM KORUYANA KADAR...

Le Parisien gazetesine konuşan dilekçe sahibi Marie K., kadınları erkeklerden ayırma önerisinin oybirliğiyle karşılanmayacağının farkında olduğunu dile getirerek, bu öneriyi geçici ve gerekli bir önlem olarak gördüğünü vurguluyor. Marie K., 'Sistem bizi koruyana kadar, bu fikri geçici ve gerekli bir tedbir olarak görüyorum, en azından riskleri azaltmak için. Ve dürüst olmak gerekirse, agresif erkekleri yeniden eğitme fikrine inanmıyorum. Bu güzel bir teori, ama gerçekte işe yaramıyor.' ifadelerini kullanıyor.

'CUMHURİYET' DİYEREK REDDETTİLER

Bölgedeki ulaşımdan sorumlu otorite olan Île-de-France Mobilités (IDFM), güvenliksizlikle mücadeleyi öncelik olarak tanımlasa da, kadınlara özel vagonlar uygulamasına karşı çıkıyor. IDFM, 31 Ekim'de yaptığı açıklamada, ayrı vagonlar projesinin gündemlerinde olmadığı açıkça belirtildi. Açıklamada, 'Şu an için, ulaşım şekli ne olursa olsun, kadınlara özel vagonlar oluşturma projemiz yok.' denildi.

IDFM, yeni tren ve metroların inşasında, bir uçtan diğer uca serbestçe dolaşım sağlayan ve izolasyonu kıran 'boa' yapısını genelleştirmeyi tercih ettiklerini belirtiyor. Bu kapsamda 1400'den fazla yeni tren ve metro aracının bu yapıda inşa edildiği ifade ediliyor.

Ayrıca, Brezilya gibi kadınlara özel kompartımanların uygulandığı yerlerde dahi sonuçların karışık olduğu, taciz ve saldırıların sadece başka yerlere kaydığı vurgulanıyor.

Île-de-France Mobilités Başkan Yardımcısı Grégoire de Lasteyrie (Horizons), kadınlara hususi vagon uygulamasının 'Cumhuriyet değerlerine aykırı olduğunu' savunarak, uygulamanın karşısında duruyor:

Grégoire de Lasteyrie'nin açıklaması şöyle:

'Konu, cinsiyete dayalı kabinler veya vagonlar yapmak değildir, bunun erkekler ve kadınlar arasındaki eşitliği savunan Cumhuriyet değerlerine aykırı olduğunu düşünüyoruz. Buna karşın, cinsel veya cinsiyetçi şiddet nedeniyle hüküm giymiş kişileri toplu taşımadan men etmek için mücadele ediyoruz. Bu kumarhanelerde yapılıyor, neden toplu taşımada olmasın? Bu, Valérie Pécresse (IDFM ve Île-de-France bölge başkanı) ile birlikte hükümete taşıdığımız bir tedbirdir.'

Paris metrosu

KADINLARIN YÜZDE 56'SI METROLARI GÜVENLİ GÖRMÜYOR

Ulusal Kadına Yönelik Şiddet Gözlemevi'nin Mart ayında yayınladığı bir araştırma, Île-de-France demiryolu ağındaki güvensizlik hissiyatının yüksek olduğunu ortaya koyuyor.

Kadınlara Yönelik Şiddet Ulusal Gözlemevi'nin Mart ayında yayımladığı bir araştırmaya göre, ankete katılan kadınların yarısından fazlası (%56), Ile-de-France demiryolu ağının alanlarında kendilerini güvence altına almadıklarını söylüyor

Anket yapılan kadınların %56'sının kendilerini güvende hissetmediğini, %80'inin ise tetikte kaldığını itiraf ettiği belirtiliyor. Paris Bölge Enstitüsü'nün araştırmasına göre ise, kadınların %5'i kötü bir karşılaşma korkusuyla seyahatlerinden vazgeçme noktasına geliyor.

Kaynak: RSS