Yalçın, Anadolu Yayıncılar Federasyonunun "Anadolu Sohbetleri" etkinliğinde, basın mensuplarıyla bir araya gelerek, toplu sözleşme sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Yaklaşık 4 milyon memur ve 2 milyon emekli memuru doğrudan etkileyen bir süreci yürüttüklerini belirten Yalçın, 8. Dönem Toplu Sözleşme sürecinin, 12 Ağustos'ta ilk teklifin yapılmasıyla birlikte son bir haftalık sürece gireceğini söyledi.

Kamuda aynı statüde çalışanlar arasında ücret dengesizliği olduğuna işaret eden Yalçın, şunları kaydetti:

Küresel deniz ticaret filosunun değeri 2024'te 1,37 trilyon dolara ulaştı
Küresel deniz ticaret filosunun değeri 2024'te 1,37 trilyon dolara ulaştı
İçeriği Görüntüle

"Birisinin adı memur, birinin adı işçi. Bu dengesizlikten kaynaklı bir tartışma yürüyor. Okumanın, memur olmanın, emek vermenin hiçbir kıymetiharbiyesinin kalmadığı bir kıyas yaşanıyor kamuda. Şu an en düşük memur maaşının Ocak 2026 itibarıyla 67 bin liranın üzerinde olması gerekiyor. Bazıları, 'Memur-Sen'in teklifleri çok yüksek.' gibi cümle kuruyor. Memur- Sen'in teklifleri yüksek değil, memurun maaşı düşük. Bu çok net. Merkez Bankasının enflasyon hedefleri üzerinden konuya yaklaşmıyoruz. Maliye Bakanlığının bize gerekçelerle değil, piyasadaki gerçeklerle gelmesini bekliyoruz. Onun için ayın 12'sinde gelecek teklif son derece önemlidir."

"GÖREV AYLIĞIYLA, EMEKLİ AYLIĞININ ARASINDAKİ MAKAS KOPTU"

Yalçın, kamu emekliliklerin yaşadıkları sorunlara dikkati çekerek, "Emekli kamu görevlilerinde ciddi stres var. Çünkü görev aylığıyla, emekli aylığının arasındaki makas koptu. Kişi, emekli olduğunda, görevdeyken aldığı ücretin yüzde 70-80'ini alırdı. Şimdi yüzde 50'nin altına indi. Yani 30 yıl çalışmış bir memur 25 bin lira emekli aylığı alıyor. Asgari ücret ne kadar? 22 bin. Asgari ücret kadar emekli aylığı ile hayatını devam ettirilme şansı yok." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2025'in "Aile Yılı" olarak ilan edilmesinin önemine vurgu yapan Yalçın, çocuk ve eş yardımının artırılması gerektiğini söyledi.

Devletin en büyük sosyal politika aracının devam eden toplu sözleşme süreci olduğuna işaret eden Yalçın, bu toplu sözleşmede gelir dağılımında adaleti sağlamanın, gelirleri yükseltmenin, alım gücünü yukarı çekmenin en önemli başlıklar olduğunu kaydetti.

"BİZ GERÇEKLERLE YAKLAŞIYORUZ"

Yalçın, bir gazetecinin, toplu sözleşmedeki zam teklifine ilişkin sorusuna, "Bizim teklifimizin çeşitliliğini dikkate aldığınızda taban aylığa 10 bin lira dediğimiz şey, herkese eşit miktarda yansıdığı için yukarısı fazla aşağısı daha az oldu tartışmasını geride bırakıyor. Masaya en düşük devlet memuru maaşı 74 bin lirayı bulsun diye geldik. Bu rakam çok yüksek değil." yanıtını verdi.

Hükümetin 2026-2027 enflasyon hedefleriyle, Memur-Sen'in verdiği teklif arasındaki farka ilişkin soruyu Yalçın, "Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 'Enflasyonu 2026'da yüzde 20, 2027'de 10'lu rakamlarda düşünüyoruz' demiş olması onun için bir hedeftir. Ama bizim için bir gerekçe değildir. Çünkü biz gerekçelerle değil, gerçeklerle yaklaşıyoruz. Geçen dönem biz masadayken 2024 için yüzde 33'tü hedef. Ertesi hafta güncellendi ve yüzde 36'lı rakamlara doğru çekildi. Yani onun için o rakam üzerinden biz hareket edemeyiz." diye cevapladı.

Yalçın, diğer konfederasyonlarca çeşitli zam tekliflerinin açıklandığının hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:

"Çok fazla rakam dolanıyor. Bunu ortadan kaldırmak için masada bulunan üç konfederasyon başkanıyla bir görüşme yaptık. Kafa karışıklığı olmasın diye aynı teklifi söyleyelim dedik. Fakat zaman darlığından fırsatı olmadı. Süreç içinde eğer ortaklaşmak gerekiyorsa, bir araya gelir süreç içerisinde de ortaklaştırabiliriz denildi. Onun için şimdi ilk teklif sonrasında ihtiyaç olursa konfederasyon başkanları olarak bir araya gelip teklifi birleştirerek tek teklife dönüştürebiliriz."

Kaynak: RSS