HABER7
İsrail hükümeti tüm dünyanın nefretini kazanırken Gazze saldırıları ve insani yardımı masum sivillere ulaştırmadığı için 60 bin 839 sivil yaşamını yitirmesine neden oldu.
Sivillerin öldürülmesine göz yummayanlar ise çeşitli etkinliklerle seslerini uluslararası toplumlara ve kuruluşlara duyurmaya çalışırken İsrail halkına karşı tepkilerini göstermeye başladı.
İsrail’de yapılan araştırmalara göre 7 Ekim’den bu yana Siyonizm karşıtlığının dünya genelinde sert bir şekilde artış gösterdiğini belirtirken ekonomik anlamda da İsrail hükümeti çıkmaza girmiş durumda.
DÜNAYCA ÜNLÜ MARKALAR İSRAİL ANLAŞMASIYLA ZARARA UĞRADI
İsrailliler dünyanın dört bir yanında istenmeyen ülke olurken İsrail ekonomisinin lokomotifi olan yüksek teknoloji sektöründe yatırımlar arta da işlem sayısı azaldığı belirtildi.
Uzman avukat Mickey Barnea 7 Ekim 2023 yılımdan bu yana İsrail’in kaybettiği anlaşmalar ve yatırımlarını hatırlatarak, Fox, İngiliz şirketinin "Başlayan savaş sonucu mücbir sebep olayının varlığını" gerekçe göstererek kendisiyle yaptığı sözleşmeden çekildiğini borsaya bildirmişti.
McDonald's, KFC ve Starbucks gibi İsrail ile ticari bağları olduğu düşünülen uluslararası şirketler dünya çapında boykotlara maruz kaldı. McDonald's Global CEO'su, Ocak 2024'te Amerikan hamburger zincirinin gelirinin boykotlardan olumsuz etkilendiğini Linkedln'den itiraf etmiş, "Orta Doğu'daki ve bölge dışındaki birçok pazar, McDonald's gibi markaları etkileyen savaş ve yanlış bilgilendirme nedeniyle işlerinde önemli bir etki yaşıyor," demişti.
Amazon, Google ve Microsoft gibi bazı teknoloji devlerinin çalışanlarının, işverenlerinin İsrail hükümeti ve savunma sanayi kuruluşlarıyla olan bağları nedeniyle protestoları da buna eşlik etti. Ekim 2023 gibi erken bir tarihte, Amazon ve Google çalışanları, şirketleri İsrail Devleti'nin hükümet bulut projesinden çekilmeye çağırdı.
DÜNYA İSRAİL'DEN NEFRET EDİYOR
Tüm dünyada Gazze soykırımı nedeniyle İsraillilere karşı artan nefret ile birlikte Gazze'ye destekler de giderek artıyor. Uluslararası kuruluşlar İsrail hükümetine karşı sert adımlar atmazken halk ise bireysel çağrılarını sürdürüyor.
İsrail'de yapılan bir araştırmaya göre 7 Ekim'den bu yana İsrail karşıtlığı Kanada'da yüzde 71 oranında artış gösterirken;
ABD'de yüzde 140, Avustralya'da yüzde 317, İngiltere'de yüzde 15, Almanya'da yüzde 83, Fransa'da yüzde 284 Arjantin'de ise yüzde 40 oranda artış gösterdi.
İspanya’da uçakta soykırıma yönelik İbranice şarkı söyleyen 50’den fazla Yahudi genç uçaktan indirilmiş, grubun rehberi ise tutuklanmıştı. Diaspora Bakanı Amichai Shikli, olayı "son yıllardaki en ciddi olaylardan biri" olarak nitelendirmişti.
Fransa’da ise Haham Yair Elbaz, 15 Temmuz'da Paris'te saldırıya uğradı. Yoldan geçen biri ona cam bir şişe fırlatarak "Pis Yahudi" diye bağırdı.
Avusturya’da ise evlilik yıldönümlerini kutlamak için karavan ile seyahat eden Haham Yardımcısı Nissan DeKlo eşiyle birlikte otoparktan kovulmuş, "Burada İsraillilere yer yok, çıkın” dediklerini ifade etmişti.
İrlanda’nın başkenti Dublin’de de otobüs bileti almak için İrlandalı vatandaştan yardım isteyen İsrailli saldırıya uğramış, “Yahudiler katildir” diyerek saldırmıştı.Avusturya’da restoranda İbranice konuşan üç İsrailli müzisyen kovulmuş, “Kalkın ve gidin, size yemek vermeyeceğiz” dediğini belirtmişti.Tonight a Jewish man was assaulted in an antisemitic hate crime in Dublin, Ireland.
He was slapped by this man who said he knew he was Jewish because of his face.
In this video, in the immediate aftermath of the assault, you can hear the assaulter scream that he is a… pic.twitter.com/Q1DUvoP5pe
Luzern'de bıçaklı bir adamın bir grup yeşiva öğrencisine yaklaştığı, onlara anti-Semitik ve Filistin yanlısı sloganlar attığı ancak tutuklanmadığı bildirildi.
Geçtiğimiz hafta sonu Sidney'de düzenlenen ve gamalı haçlı pankartlar, "IDF'yi öldürün" gibi kışkırtıcı şarkılar ve intifada çağrıları gibi açıkça antisemitik semboller taşıyan Filistin yanlısı bir gösteriye yaklaşık 100.000 kişi katıldı. Gösteri şehrin büyük bir bölümünü felç etse de, Sidney polisi gösteriyi bir "başarı" olarak nitelendirdi ve herhangi bir fiziksel şiddet olayının kaydedilmediğini iddia etti.
