Dünya

İran 'ABD'nin bir lütfu değil' diyerek şartlarını sıraladı

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, 'Yaptırımların kaldırılması İran'ın meşru talebidir ve bu konu ABD'nin bir lütfu değildir. Yaptırımların kaldırılması, İran'ın Batı ile her türlü müzakeresinin temel ön şartıdır' dedi.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, düzenlediği haftalık basın toplantısında ABD ile nükleer müzakereler, yaptırımlar, İsrail ve ABD'nin saldırıları, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) açıklamaları ve bölgesel gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

ABD Başkanı Donald Trump'ın 'İran yaptırımların kaldırılmasını talep etti' açıklamasına cevap veren Bekayi, 'Yaptırımların kaldırılması İran'ın meşru talebidir ve bu konu ABD'nin bir lütuf gibi sunabileceği bir şey değildir. On yıllardır haklarımız ihlal edilmiş ve uygulanan yaptırımlar insanlığa karşı bir suç niteliği taşımıştır. Bu durum açık ve nettir. Bu nedenle yaptırımların kaldırılması, İran'ın Batı ile yürüteceği her türlü müzakerenin temel ön şartıdır' ifadelerini kullandı.

TAHRAN'DA ULUSLARARASI HUKUK ZİRVESİ

ABD ve İsrail'in, İran'ın nükleer programına yönelik saldırılarının ele alınacağı uluslararası hukuk zirvesinin pazar günü Tahran'da düzenleneceğini belirten Bekayi, 'Bu zirve pazar günü düzenlenecek ve çeşitli ülkelerden temsilciler katılacak. Zirvenin odak noktası, ABD ve İsrail rejiminin İran'ın nükleer programına yönelik saldırıları olacak. Bununla birlikte diğer konular da ele alınacak. Amacımız, uluslararası toplumun dikkatini bu meseleye çekmek' şeklinde konuştu.

'GROSSI SİYASİ AÇIKLAMALARDAN KAÇINMALI'

UAEA Başkanı Rafael Grossi'nin 'İran hala nükleer silah üretebilecek kapasitede' yönündeki ifadelerini hatırlatan Bekayi, 'Ajans başkanı, röportajlarında İran'ın nükleer programının barışçıl olduğunu ve İran'ın sapma gösterdiğine dair hiçbir neden bulunmadığını açıkça ifade etmiştir. Bizim talebimiz, onun her zaman görev ve sorumlulukları çerçevesinde açıklama yapması yönündedir. Bu talebimiz halen geçerli ve kendisinden siyasi açıklamalardan kaçınmasını istiyoruz' ifadelerini kullandı.

'NPT YÜKÜMLÜLÜKLERİMİZİN FARKINDAYIZ'

İran'ın Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'na (NPT) bağlı kalmaya devam ettiğini vurgulayan Bekayi, 'NPT üyesi olduğumuz sürece kendi yükümlülüklerimizin farkındayız. Geçtiğimiz hafta, ajans denetçileri İran'daki birkaç nükleer tesisi ziyaret etti ve bunların arasında Tahran'daki araştırma reaktörü de var. Diğer tesislerle ilgili süreç belirli ve ajansın her talebi Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi'ne yönlendiriliyor. Saldırının ardından özel şartlarla karşı karşıya kaldık. Durum normal değil. Ajans bunu dikkate almalı. Kahire'de iş birliği için anlaşmaya vardık ancak suçlanması gereken taraf, tetik mekanizmasını harekete geçiren Avrupalılar'dır' ifadelerini kullandı.

'UYDURMA VE GÜLÜNÇ'

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte'nin İran, Rusya ve Çin arasındaki askeri işbirliği hedef alan açıklamasına tepki gösteren Bekayi, 'İran'ın, kendi güvenliğini ve bölgesel barışı savunma konusunda kararlı ve güvenilir bir güç olduğu konusunda hiç kimsenin şüphesi yok ancak kendilerinin yaptığı her şeyi başkalarına suç olarak atfediyorlar. Şunu görmek gerekiyor, İnsan haklarını ihlal eden kim İran mı, NATO mu? Son bir yılda hukuk ihlalleri ve Birleşmiş Milletler (BM) Şartı'nın çiğnenmesi, tekrarlanan bir eyleme dönüşmüştür. NATO Genel Sekreteri'nin açıklamaları uydurma ve gülünç suçlamalardır' ifadelerini kullandı.

ABD'ye tek şart koşmuştu! İran'dan nükleer müzakere açıklaması

'ABD'NİN VARLIĞI, SURİYE'DE İSTİKRARSIZLIĞIN KAYNAĞI'

ABD'nin Suriye'deki askeri varlığını artırma girişimlerinin bölge için tehdit oluşturduğunu belirten Bekayi, ABD yönetiminin Suriye'nin başkenti Şam'a askeri güç konuşlandırma girişimlerine tepki göstererek, 'Biz her zaman söyledik, ABD'nin her türlü askeri varlığı bölgede sadece istikrarsızlığı ve güvensizliği artırır. ABD'nin Suriye'deki varlığı, bu ülkeyi yağmalamak ve güvensizliği derinleştirmek için bir örtüydü' şeklinde konuştu.

'ABD TOPLUMUNDA BELİRGİN BİR AYRIŞMA VAR'

New York Belediye Başkanlığına Hint kökenli Müslüman Zohran Mamdani'nin seçilmesine de değinen Bekayi, ABD toplumundaki ayrışma ve kutuplaşmaya işaret ederek, 'ABD'deki seçimler onların iç meselesidir. Bu seçimlerden alınan mesaj ABD kamuoyunun, hükümetlerinin bölge ve İsrail rejimi karşısındaki politikalarına ciddi şekilde itiraz ettiğidir. ABD kamuoyu soykırımcı bir rejimi desteklemek için ABD kaynaklarını harcamaya hazır değildir. Bu durum, ABD toplumunda belirgin bir ayrışma olduğunu gösteriyor' ifadelerini kullandı.