Haber7-ÖZEL

7 Ekim 2023'ten bu yana 60 bini aşkın insanı katleden İşgalci İsrail ordusu, şimdi de Gazze'yi tamamen işgal için harekete geçti. İşgalci güçler, Gazze'yi tamamen işgal için yeni bir kara harekatı başlattı. Gazze kent merkezine tankların girdiğini duyuruldu.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’ya ABD’nin İsrail’in Gazze Şehri’ne yönelik operasyonunu desteklediğini ancak bunun hızlı bir şekilde hayata geçirilmesini istediğini söyledi.


"REHİNELERİYLE BERABER DÜŞMANI YOK ETME STRATEJİSİ"

İsrail'in Gazze'ye başlattığı işgal harekatını uzmanlar Haber7'ye değerlendirdi. Yeditepe Üniversitesi Siyaset Bilimi & Uluslararası İlişkiler Bölümü Doç. Dr. Furkan Kaya, bu harekatın geçtiğimiz hafta Katar'a düzenlenen saldırıdan ayrı düşünülemeyeceğini belirterek, İsrail'in hamlelerinin Ben-Gurion doktrini çerçevesinde atıldığını söyledi. İsrail'in yaptığı girişimin kendi rehineleriyle birlikte düşmanı yok etme stratejisi olduğunu söyleyen Kaya, "Tamamen İsrail'in güvenli sınırlara sahip olması için de çevre ülkeleri de büyük bir tehdit olarak görüyorlar. Her yeri vururuz diyerek savaş suçu işlemeye devam ediyorlar" dedi.  

Doç. Dr. Furkan Kaya

"SUMUD FİLOSUNA SALDIRI DÜZENLENEBİLİR"

Furkan Kaya, Gazze'ye insani yardım ulaştırmayı ve İsrail'in yıllardır uyguladığı ablukayı kırmak için yola çıkan Küresel Sumud Filosu'nun da muhtemelen önümüzdeki saatlerde İsrail'in hedefi olabileceğinin altını çizerek, olası bir saldırıyı önlemek için Arap ülkelerinin bir an önce harekete geçmesi gerektiğini belirtti. 

"SAVAŞ SUÇUNU TÜM GAZZE'YE YAYACAK"

Dün Katar'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT)-Arap Birliği Ortak Olağanüstü Zirvesi'nde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın verdiği mesajların kritik olduğunu ifade eden Kaya "Şu an ki durum İsrail'in, büyük bir saldırıyla, insanlık suçuyla beraber, savaş suçunu Gazze'nin tamamına yayarak tek bir Gazzeli kalmayana kadar bu katliama devam etmek. İsrail'e birleşik güçle karşı koymadıktan sonra da bu anlamda durdurmak da zor gözüküyor." şeklinde konuştu.

"BU BİR HARİTADAN SİLME ÇABASIDIR"

GÜVENSAM Genel Koordinatörü Cihad İslam Yılmaz ise Gazze'de iki yılı aşkın süredir devam eden katliamın modern dünyanın gözleri önünde gerçekleştirilen açık bir soykırım olarak nitelendirerek "Bir halk, sistematik biçimde yaşam alanlarından, temel ihtiyaçlarından ve en önemlisi de insan olma hakkından mahrum bırakılıyor. Bu tabloya sessiz kalmak, yalnızca seyirci olmak değil, bizzat bu vahşetin suç ortağı olmak demektir." dedi.

GÜVENSAM Genel Koordinatörü Cihad İslam Yılmaz

İsrail’in Gazze’ye yönelik kara harekâtının askeri bir operasyon olmaktan çok öte bir anlam taşıdığını söyleyen Yılmaz, "Bu, topyekûn bir ilhak girişimi, bir halkı haritadan silme çabasıdır. Şehirler yıkılıyor, altyapılar hedef alınıyor, hastaneler bombalanıyor, çocuklar ve kadınlar en savunmasız halleriyle öldürülüyor. İsrail yönetimi, bu vahşeti “güvenlik” veya “terörle mücadele” gibi sahte gerekçelerle perdelemeye çalışsa da gerçekte yürütülen şey, bir milletin varlığını inkâr etmeye yönelik soykırım politikasıdır. Soykırım yalnızca öldürmek değildir; aç bırakmak, susuz bırakmak, yaşam koşullarını kasıtlı olarak yaşanmaz hale getirmek de bu suçun bir parçasıdır." ifadelerini kullandı. 

Son dakika... İsrail Yemen'i vurdu!
Son dakika... İsrail Yemen'i vurdu!
İçeriği Görüntüle

"GAZZELİLERİN İRADESİNİ YENMEK MÜMKÜN DEĞİL"

Yılmaz, Batı dünyasının demokrasi ve insan hakları üzerine kurduğu iddialı söylemler, Gazze söz konusu olduğunda utanç verici bir ikiyüzlülüğe dönüştüğünü belirterek, dünyanın suskunluğunun İsrail'in pervasızlığını giderek artıran en büyük güç olduğunu söyledi. 

Yılmaz, Gazzelilerin 2 yıldır her türlü zorluğa rağmen dayandığını ve yenilmeyeceğinin altını çizerek şu ifadeleri kullandı;

Ancak tarih bize göstermiştir ki, zulüm ne kadar güçlü görünürse görünsün, hakikatin önünde sonsuza dek ayakta kalamaz. Gazze halkı iki yıldır teslim olmadan direniyor. Açlığa, ölüme, yıkıma rağmen onurunu ve varlığını savunuyor. Bu direniş, yalnızca bir toprak mücadelesi değil; insan onurunun ve özgürlüğünün, modern çağın tüm ikiyüzlülüklerine rağmen hâlâ yok edilemeyeceğinin ispatıdır. İsrail, tanklarıyla, füzeleriyle, dronlarıyla galip gelebileceğini sanıyor. Oysa direnişin kaynağı, bir halkın yok olmayı reddeden iradesidir. Bu iradeyi yenmek hiçbir güç için mümkün değildir.

AVRUPA'DA UYANIŞ BAŞLADI

Batı'da Gazze'de yaşananlara karşı artık insanların sessiz kalmadığını ifade eden Yılmaz, tüm başkentlerde İsrail'e karşı boykot çağrıları yapıldığını ve İsrail'e yönelik izolasyonun başladığını belirtti. Sembolik öneme sahip Eurovision yarışmasında İsrail'e karşı yükselen seslerin de küçük ama son derece anlamlı adımlar olduğunu söyleyerek uluslararası toplumun İsrail’in işlediği suçları artık görmezden gelemeyeceğin altını çizdi.

İİT VE ARAP LİGİ'NE SORUMLULUK ÇAĞRISI

İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi’ne de büyük görev düştüğünü belirten Yılmaz şu sözleri sarf etti;

Böylesi bir süreçte İslam İşbirliği Teşkilatı’nın ve Arap Ligi’nin görevi açıktır. Diplomatik uyarılarla sınırlı bir tavır, bu soykırımı durdurmaya yetmez. Ekonomik yaptırımlar, siyasi baskılar, uluslararası kurumlarda etkin ve keskin girişimler, İsrail’in izolasyonu için zorunludur. İsrail’le ilişkilerin askıya alınması, enerji ve ticaret alanında uygulanacak ambargolar, yalnızca sembolik değil, somut sonuçlar doğurabilecek adımlardır. Eğer bu örgütler tarihsel bir sorumluluk üstlenmeyecekse, o zaman varlıklarının meşruiyeti de sorgulanır hale gelecektir.

Dünya tarihine baktığımızda, mazlumların sessiz çığlıkları er ya da geç hakikatle buluşur. Apartheid rejimi nasıl Güney Afrika’da çöktüyse, Filistin halkına uygulanan bu zulüm de eninde sonunda çökecektir. Ancak soru şudur: Bu zulüm daha ne kadar can aldıktan, kaç çocuk daha ölmek zorunda kaldıktan, kaç şehir daha yerle bir edildikten sonra son bulacaktır? Dünya, bu sorunun cevabını tarih kitaplarına utançla yazdırmadan önce harekete geçmek zorundadır. Aksi halde gelecek kuşaklar bugünün liderlerini değil, halkların vicdanlarını hatırlayacak; suskunluğun, göz yummanın, çıkar hesaplarının arkasına saklanan bu ikiyüzlülüğü lanetle anacaktır.

Bugün Gazze’de yaşananlar, yalnızca bir bölgesel mesele değil, insanlığın sınavıdır. Ve bu sınavda kimin insan onurunun yanında, kimin zulmün yanında durduğu çok açık biçimde kayda geçmektedir. Tarih, bu karanlık dönemin tanığıdır. Ve tarih, suskunları da zalimler kadar hatırlayacaktır.

Kaynak: RSS