SON DAKİKA HABERİ: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Gayriresmi Zirvesi'ne katılmak üzere gittiği Macaristan'ın başkenti Budapeşte'deki temaslarının ardından yurda dönüşünde uçakta aralarında ÜLKE TV program sunucusu Ebrar Rümeysa Ak'ın da bulunduğu gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Erdoğan'dan YPG açıklaması! 3 ihtimal sayıp "göreceğiz" dedi
SON DAKİKA: Erdoğan'dan Özgür Özel'e sert cevap: ‘Erken seçim borazanını öttürüyorlar!’
Macaristan dönüşü soruları yanıtladı: Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan doğalgaz açıklaması!
Erdoğan yeni anayasa çalışmalarına ilişkin sorulan soruyu yanıtlarken; "Yeni anayasayı kendimiz için değil, ülkemiz için istiyoruz. Benim tekrar seçilme veya tekrar aday olma gibi bir derdim yok. Atacağımız adımlarla ülkemizin itibarını nasıl yükseltiriz, derdimiz bu." ifadelerini kullandı.
'Terörsüz Türkiye' hedefine yönelik süreç ile ilgili de konuşan Erdoğan, "Diyarbakır annelerini bir kenara koyamayız. Diyarbakır annelerini ihmal edemeyiz. Diyarbakır annelerinin artık gözü yaşlı değil, onlar da artık mutluluğu tatsınlar, yaşasınlar istiyoruz. Yakında anneler evlatlarıyla kucaklaşacaklar. Bu müjdeleri de alacağımıza inanıyorum." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde;
"DİYARBAKIR ANNELERİ EVLATLARINA KAVUŞACAK"
SORU: Biz ülkece yıllarca terör eylemleriyle büyük acılar yaşadık. Hem Başbakanlığınız döneminde hem Cumhurbaşkanlığınızda siz bütün şehit cenazelerinde yer aldınız. Yüreğimiz yandı yıllarca. Şimdi gelinen aşamada terör örgütü hem silah bırakma hem de fesih kararı aldı. “Ben burada baldıran zehri de içerim” diyen sizin döneminizde gerçekleşti bu. Bundan sonraki süreci merak ediyoruz. Nasıl bir yol haritası izlenecek? Silah bırakmak için tarih netleşti mi? Ayrıca sizin önderliğinizde böyle bir adım atıldı. Duygu ve düşüncelerinizi merak ediyoruz.
Bu sorun ortaya çıktığında doğan bebekler bugün 40 yaşın üzerinde. Birkaç nesil bu sorunun içine doğdu ve uzun yıllar boyunca çözümsüz kaldı. Biz ilk andan itibaren samimiyetle, çözüm perspektifi ile meseleye yaklaştık. Çünkü Terörsüz Türkiye’nin ülkemizi nasıl şaha kaldıracağını biliyoruz. Evlatlarımıza bırakacağımız en önemli miras Terörsüz Türkiye olacak. Yıllarca süren acıların, kayıpların ve mücadelelerin ardından bu noktaya gelmek, gerçekten umut verici. Şehit cenazelerinde hissettiğim tarifsiz acıların, yüreklerimizi dağlayan terör eylemlerinin gölgesinde, bugün bu başarıyı görmek benim için tarifsiz bir gurur kaynağı. Terörle mücadelenin kahramanları, güvenlik güçlerimizle gurur duyuyorum, şehit ailelerimizin metanetleri ile iftihar ediyorum. Her bir acının, her bir kaybın ardında güçlü bir dayanışma, sabır, dirayet ve kararlılık yatıyor. Diyarbakır annelerini bir kenara koyamayız. Diyarbakır annelerini ihmal edemeyiz. Diyarbakır annelerinin artık gözü yaşlı değil, onlar da artık mutluluğu tatsınlar, yaşasınlar istiyoruz. Yakında anneler evlatlarıyla kucaklaşacaklar. Bu müjdeleri de alacağımıza inanıyorum. Bu konuları rahmetli Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan ziyaretimize geldikleri zaman kendileriyle görüşmüştük. Milli İstihbarat Teşkilatımız, diğer kurumlarımızla iş birliği içinde, Terörsüz Türkiye ile ilgili çalışmaları kontrollü bir şekilde devam ettiriyor. Başbakanlığım döneminde ben silahların gömülmesinden bahsetmiştim. Şimdi gelinen noktada bu ifade silahların bırakılmasına ve teslimine döndü. Bu adımlar atıldığında şehitlerimiz de inşallah huzura kavuşur. Diğer taraftan, silah vesayetinden kurtuldukça, DEM Parti de siyasi mücadelesini çok daha farklı bir şekilde sürdürme fırsatını yakalıyor. Mecliste 50’nin üzerinde milletvekilleri bulunuyor. Siyaseti çok daha güçlü bir şekilde sürdürebilmesi DEM’e yeni avantajlar sağlayacaktır. DEM’in de yeni dönemde farkını ortaya koyması hem kendi tabanları için, hem ülkemiz için hayırlı olacaktır.
"BENİM TEKRAR ADAY OLMA GİBİ BİR DERDİM YOK"
SORU: Türkiye'nin neden yeni bir anayasaya ihtiyacı vardır? Siz 1924 Anayasası’ndan 101 yıl sonra Türkiye'nin ikinci sivil anayasasını yapmak için Meclis’te ve toplumda bir mutabakat olduğunu düşünüyor musunuz? Yeni bir anayasanın, yani sivil anayasanın öneminin idrak edildiği kanaatinde misiniz?
Türkiye değişiyor, dünya değişiyor. Yeni bir çağda yaşıyoruz, daha yeni bir çağa doğru ilerliyoruz. Bu kadar hızlı değişen dünyada, eski Türkiye’nin üstelik de darbenin şartlarında hazırlanmış, ne kadar değişiklik yapılırsa yapılsın darbeci zihniyetin satırlarında gezindiği bir anayasa ile bir yere varmak mümkün müdür? Darbecilerin yazdığı anayasa ile toplumu birleştirmenin ne kadar zor olduğunu 40 yıldır yaşayarak görmüyor muyuz? Bugün yaşadığımız birçok sorunun temelinde darbe anayasasının olduğunu bilmeyen var mı? Siyasi hayatım boyunca Türkiye’nin sivil, demokratik ve özgürlükçü bir anayasaya ihtiyacı olduğunu dile getirdim. Bugün de aynı noktadayım. Artık darbecilerin yazdığı, darbecilerin ortaya koyduğu bir anayasayla Türkiye geleceğe yürüyemez. Artık darbecilerin değil, sivillerin ortaya koyduğu bir anayasaya ihtiyacımız var. Bunun için de AK Parti olarak biz bir çalışma yapıyoruz. Bununla ilgili bazı arkadaşlarımıza görevler de verdik. Bütün mesele, acaba Cumhuriyet Halk Partisi de bizlerle ortak, müşterek bir sivil anayasa yapma yolculuğuna çıkar mı? Önemli olan bu. Diyoruz ki; gelin el ele verelim. Komisyonlarımızı kuralım ve bu komisyonlarla beraber sivil anayasayı bir an önce oluşturalım ve milletimize takdim edelim. Hem milli olsun hem yerli olsun. Böyle bir anayasayı inşallah Türkiye görsün, yaşasın. Olmaması için hiçbir sebep yok. İlk dört madde ile ilgili herhangi bir sorun yok. Yani AK Parti olarak bizim böyle bir sorunumuz yok ve diğer siyasi partilerin de hemen hemen birçoğunun böyle bir sorunu yok. Ortada ilk dört madde ile ilgili bir sorun olmadığına göre, sadece yol haritasını belirleyeceğiz. Süratle heyetlerimizi oluşturabiliriz. Başbakanlığım döneminde böyle bir çalışmayı yapmıştık, yine yapabiliriz, fazla vaktimizi almaz. Yeni anayasayı kendimiz için değil, ülkemiz için istiyoruz. Benim tekrar seçilme veya tekrar aday olma gibi bir derdim yok. Atacağımız adımlarla ülkemizin itibarını nasıl yükseltiriz, derdimiz bu. Şu anda artık Türkiye'nin milli geliri hamdolsun güçlü bir konuma ulaştı. Göreve geldiğimizde rakamlar neydi, şu anda rakamlar nerede? İhracata bakıyorsun, ihracatta hamdolsun 265-270 milyar dolar seviyelerini yakaladık. Öbür tarafta kişi başı milli gelirimiz o yıllara göre tavan yapmaya başladı. Rezervimiz de tırmanmaya başladı. Döviz rezervi noktasında şu anda hazinemiz güçlü.