Haber7- ÖZEL / KÜBRA BEYAZOĞLU

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün akşam gerçekleştirdiği Kabine Toplantısı sonrası yapmış olduğu basın açıklamasında  nadir toprak elementlerine (NTE)  ilişkin kritik açıklamalarda bulundu. Eskişehir'in Beylikova ilçesinde bugüne kadar 310 ayrı lokasyonda 125 bin metre sondaj yapıldığını ve 694 milyon ton kaynak olduğunun tespit edildiğini duyurmuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, '5 yıl içerisinde dünyanın en büyük üreticisinden birisi olmak istiyoruz' diyerek maden rezervlerinin Türkiye'ye kazandırılması için çalışmaların başladığını açıklamıştı.

Tunceli'de asayiş kadın müdüre emanet
Tunceli'de asayiş kadın müdüre emanet
İçeriği Görüntüle

Eskişehir'deki 'Nadir Toprak Elementleri' (NTE) sahalarıyla ilgili ortaya atılan yalan haberlere ilişkin konuşan Erdoğan, 'Nadir toprak elementleri sahasının herhangi bir ülkeye verilmesi söz konusu değil. Kim bunu iddia ediyorsa kendi ülkesine iftira atıyor demek' ifadelerini kullanmıştı.

İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Kumral ise, 'Madenler milli meseledir. Dünyanın en büyük ikinci rezervi bizde' diyerek Haber7'ye özel değerlendirmelerde bulundu.

Prof. Dr. Mustafa Kumral

KUMRAL: ZENGİNLEŞTİRMELER YAPILDI, FABRİKAYA ÇEVRİLMESİ LAZIM

Prof. Dr. Mustafa Kumral, geçtiğimiz günlerde sosyal medyada Trump'ın Eskişehir'deki nadir toprak elementlerine göz koyduğuna dair çıkan iddiaların asılsız olduğunu belirterek, 'Sayın Cumhurbaşkanı söyledi, hepsi doğru ama sanki Amerika'yı yeniden keşfedilmiş gibi konuşuluyor. Bu zaten uzun zamandır bilinen bir şey. Son zamanda iftira söz konusu oldu. Amerika'ya verilecekmiş diye tekrardan gündeme gelen bir şey bu nadir toprak elementleriyle ilgili çalışma yaklaşık 4-5 yılda beri zaten o bölgede devam ediyor daha eskiden beri devam ediyor.' dedi.

Kumral, Eskişehir'in Beylikova ilçesinde çalışmaların başarıyla gerçekleştirildiğini belirterek, 'Araştırması yapıldı, rezervleri ortaya kondu, Eskişehir'de Beylikova'da pilot tesisi yapıldı. Pilot tesiste üretim aşamasına gelmesi için gerekli zenginleştirmeler şu anda başarıyla gerçekleştirildi. Artık bunun bundan sonra fabrikaya çevrilmesi lazım.' dedi.

'SONSUZ OLAN REZERVİN DEĞERİ DEĞİL, UÇ ÜRÜN'

Kumral geçtiğimiz akşam katıldığı bir televizyon programında, '694 milyon tonluk nadir toprak element rezerviyle dünyada 2. sıradayız. Bunun para karşılığı sonsuz diyebiliriz' demesinin ardından sosyal medyada kafa karışıklığına da açıklık getirerek 'Oradaki konuşulan rezervin kendi değeri değil rezervin uç ürün yani ileri teknoloji ham maddesi haline getirildiği zaman sizin onun değerini tespit etmeniz mümkün değil. 

Niçin mümkün değil, siz bundan cep telefonu yapıyorsunuz 2-3gr kullanıyorsunuz ama bir cep telefonunu neredeyse bin dolara satıyorsunuz. Dünyadaki cep telefonu piyasası ne kadardır, sadece telefonu söylüyorum bunun daha uçak, savunma, uzay, iletişim, aklınıza hangi sektör gelirse gelsin.

Hepsinde kullanıldığını düşünürseniz, cam teknolojisinde bunun herhalde dünya ekonomisinde katma değerini tahmin edebilirsiniz.' dedi.

TORYUM VE URANYUM'DA DAHİL 17 NADİR TOPRAK ELEMENTİ MEVCUT

İTÜ Dekanı Kumral, Türkiye'nin dünyadaki en büyük 2'inci rezervine sahip olduğunu ve 17 nadir toprak elementini barındırdığını, Eskişehir bölgesinde yine dünyanın en büyük toryum yataklarının olduğunu belirtti.

Kumral; 'Dünyanın en büyük 2. rezervi bizde. Şu anda nadir toprakların, binlerce metre analiz ve sondajlar yapıldı ve bunların rezervleri tam olarak ortaya kondu.

Florit ve barit, barit nadir bir element değildir. Barit jeolojik olarak o ortamda florit ile beraber oluşan bir malzemedir. Floritin içerisinde ise belli bir miktarda nadir toprak elementi yer alabilir. Ama asıl başka mineralleri var onların. O minerallerin içerisinde nadir topraklar var.

Bildiğim kadarıyla da birkaç tanesi zengin olarak var. 17 tane nadir topraktan bahsediyoruz, aynı zamanda akşamda söylediğim toryum ve uranyumu da ben bunun içerisine katıyorum dedim. Toryum da biliyorsunuz ki dünyanın zengin toryum yataklarından da yine o bölgede.'

TÜRKİYE'NİN DÖRT BİR TARAFINDA ARAŞTIRMALAR SÜRÜYOR

Türkiye'nin birçok bölgesinde nadir toprak yataklarının mevcut olduğu ve araştırmaların devam ettiğini ve yakın bir zamanda fabrikalaşarak üretime geçileceğini ifade eden Kumral, 'Eskişehir Beylikova bölgesi önemli bir bölgedir. Ancak sadece o bölgede değil, Güney Toros Kuşağı'ndaki kırmızı topraklar içerisinde de nadir topraklar araştırmamız oldu.

Şu anda Yozgat'ta Özvatan Bölgesinde araştırmalar yapılıyor. Türkiye'de belli bölgelerde nadir toprakların ciddi araştırmaları yapıldı. Kısa bir zaman içerisinde de fabrikalaşarak üretime geçilmesini planlıyorlar' dedi.

'ABD'DEKİ MADENLERİ GÖRMEK İSTESENİZ GÖSTERMEZLER'

Madenlerin her ülkenin bekası için milli bir mesele olduğuna değinen Kumral, ABD gibi ülkelerin madenlerini gizleyerek çalışmalarını yürüttüklerini belirterek, 'Amerika'da uzun yıllar bulundum ve onların kendi madenlerini gezmeye gittiğimde görmek isteseniz bile göstermezler. Madenler bir ülkenin milli meseleleridir.' dedi.

'ÜLKEMİZİN ZENGİNLEŞMESİ İÇİN GÖSTERMEMEK ŞART'

Bir ülkenin kalkınması ve refahı için madenlerin kritik öneme sahip olduğu ve tarihte birçok devletin başka ülkelerin madenlerine göz koyarak sömürgeleştiğini belirten Kumral, maden rezervlerine dair süreçlerin değerlendirilmesi ve uluorta anlatılmaması gerektiğini ifade ederek, 'Her ülke kendi madenlerini kullanıp üretim yapmazsa, müstemleke olur, başkası gelir elinizden alır bu kadar basit. Afrika'nın hali ortada. Türki Cumhuriyetlerde, Sovyetler Birliğindeki halleri ortada. Bugün yavaş yavaş kendilerine geliyorlar.

Demek ki bir ülkenin bir ülkedeki zenginliklerine göz koyması dünya tarihinde her zaman olan bir şey. Öyleyse ne yapmalıyız biz, bunu kendi içimizde değerlendirip, bunları ulu orta ortaya koymamak en doğrusu ve ülkemizin zenginleşmesi için de bu önemli. Çünkü ben madenleri her zaman bir milli mesele olarak görüyorum.' belirtti.

Kaynak: RSS