Karadağlı, Devlet Tiyatrolarındaki (DT) yeniliklere ve açılacak yeni sahnelere ilişkin AA muhabirine açıklamada bulundu.

DT'nin yerleşik sahneler ve turnelerle Türkiye'nin her yerine giden en faal sanatsal kurum olduğunu ve bu sezon sahne sayısının 59'dan 64'e çıktığını belirterek, 'Önümüzdeki sene 70'e çıkarmayı hedefliyoruz. Buradan çok güzel bir haber de vereyim, çok yakın zamanda Hatay DT'yi kuruyoruz. Arkasından da Kars DT'yi kuracağız. Yeni sahneler kazandırmaya özen gösteriyoruz. DT daha önce hiç 2 milyon seyirciye ulaşmamıştı. Biz çok doğru bir program ve doğru bir repertuvarla geçen sene 2 milyonu geçtik. Bu sene de aynı şekilde kendi rekorumuzu kırdık. Son derece sevinçliyiz.' ifadelerini kullandı.

İnsanların tiyatroya ilgisini daha kalıcı kılmanın önemine işaret eden Karadağlı, şunları kaydetti:

'Bizim halkla iç içe olmamız gerekiyor ve Türkiye gibi bir ülkede seyirci sayısının 2 milyon bandında dolaşması çok düşük. Biz bunu mümkün olduğunca yukarı çekmek için uğraşıyoruz. Halkın beğeneceği oyunları, repertuvarı yapmak için sadece ben değil hem bölge müdürlerim hem genel müdürlükte çalışan arkadaşlarımla deli gibi çalışıyoruz. Bu değişimi yapmak bizi daha da motive ediyor. Çünkü ilk geldiğim yıl 1 milyon 100 bin seyirci sayısını 2 milyon 200 bine çıkarmak çok önemliydi. Ben de orada kendime şunu söyledim, 'Sınıfı geçtim.' Şimdi kendi rekorumuzu da geçmek için uğraşacağız.'

Karadağlı, DT'nin kar amaçlı bir kurum olmadığını aktararak, 'Özel tiyatroları düşündüğümüz zaman aslında neredeyse onda bir fiyatına bu hizmeti veriyoruz. Bu hizmeti verirken de Türkiye'deki en kaliteli tiyatroyu sunmak için çaba gösteriyoruz. Çünkü bizim dekorumuz, kostümümüz, kunduracımız dahil, çok büyük bir emek var ve bunu neredeyse bir tavuk döner parasına seyredebiliyorlar. Bizim bu imkanı zaten sunabilmemiz lazım. Çünkü biz DT'yiz, kar edelim diye uğraşmıyoruz. Çok ucuz şeyin değeri olmaz ya, onu çok doğru ayarlamaya özen gösteriyoruz. Ankara, İstanbul ve İzmir dışında, Anadolu'daki sahnelerimizde fiyatlarımız daha da düşük.' diye konuştu.

Gençler için uygulanan Genç Kart'tan da bahseden Karadağlı, 18 yaşına gelen her gencin bir yıl boyunca tiyatrolara ücretsiz bilet alabildiğini dile getirdi.

'FESTİVALLERİMİZ HER SENE REKOR KIRIYOR'

Tamer Karadağlı, DT'nin 7'si uluslararası, ikisi ulusal festival düzenlediğine vurgu yaparak, şu bilgileri verdi:

'Bu festivallerimiz her sene rekor kırıyor. Bu sene Antalya rekor kırdı. Geçen seneye göre neredeyse yüz 39'luk bir artış sergiledi. Bursa aynı şekilde. Yurt dışından gelen ekipleri burada ağırlamak, onların temsillerini seyretmek, kendi temsillerimizi de yurt dışında göstermek için çok ciddi çaba harcıyoruz. Hem biz uluslararası festivaller hazırlıyoruz hem de uluslararası festivallere gidiyoruz. DT o kadar çok ülkeye turne yapıyor ki. Rusya, Türki cumhuriyetler, Avrupa. Gitmediğimiz iki yer var. Bu sene onun için uğraşıyorum. ABD ve Kanada. Önümüzdeki sene ABD'ye bir turne yapmayı düşünüyoruz. Bunun planlarını da yapmaya başladık. ABD ve Kanada'da da inşallah oyunlarımız oynamaya başlayacak.'

Genç tiyatrocular için DT'nin projelerine de değinen Karadağlı, 'Genç Sahne kendini genç hisseden, gençlerin de olduğu, ilk defa yönetmenlik yapan, sahnede olmak isteyenlere açtığımız bir kapı aslında. Kampüslerde, üniversitelerde bununla ilgili çok ciddi çalışmalarımız var. Bu çalışmalarımız devam edecek. İlk defa yönetmenlik yapmak isteyen ya da başka meslekten olup da tiyatroya gönül vermiş insanları tiyatroya çekmek için elimizden ne geliyorsa yapıyoruz.' değerlendirmesinde bulundu.

Diyarbakır DT'nin 1987'de kurulduğunun altını çizen Karadağlı, şöyle devam etti:

'Neredeyse 40 yıllık bir geçmişi var ve Diyarbakır seyircisi DT'ye çok alışık. Hatta İstanbul'dan bazen özel oyunlar gittiği zaman beğenmiyorlar. 'Biz DT'de Shakespeare seyrediyoruz. Çok güzel oyunlar seyrediyoruz.' diye burun kıvırdıkları bile oluyor. Bu çok önemli. Çünkü bir şehirdeki tiyatro, o şehrin kimliğini de belirlemeye başlıyor. Tiyatroyla iç içe olmaları, o şehrin sosyal yapısını ciddi anlamda değiştirebiliyor. Biz bu konuda gerçekten çok başarılıyız. Mesela Van DT 1997'de kuruldu ve Van'da Akdamar Çocuk ve Gençlik Şenliği Festivalimiz var. İlk defa o şenlikte tiyatroyla tanışan bazı çocuklar, tiyatroya gönül vererek tiyatro bölümüne girdi. Tiyatro bölümünü bitirip, DT'ye girerek, şimdi Van'da görev yapıyor. Şu andaki Van Müdürüm, o şenliğe gelen çocuklardan biri.'

'ÜNİVERSİTELER BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ'

Üniversitelerle de iş birliği yaptıklarını vurgulayan Karadağlı, 'Üniversitelerle zaten işbirliği içinde olmamız lazım. Çünkü oradaki gençleri de tiyatroya çekmek için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Genç, sorgulayan seyirciye ihtiyacımız var. O yüzden üniversiteler bizim için çok önemli. Öğrenci indirimleriyle tiyatro biletleri çok uygun. Biz zaten gençleri tiyatroya çekmek istiyoruz. Gelsin, seyretsin, fikir üretsin ve bizimle paylaşsınlar. Bizim için çok önemli. Çünkü gençler bizim geleceğimiz.' dedi.

Karadağlı, DT'ye sunulan eserlerin, projelerin Edebi Kurul'dan geçmesi gerektiğini aktararak, 'Bütün yazarlarımıza söylediğimiz şey aynı. 'Lütfen yazdığınız oyunları bize gönderin. Biz Edebi Kurula sokalım. Edebi Kuruldan geçerse kendi bünyemize alıp, repertuvarımıza kazandıralım.' Eğer o oyun bir yönetmen tarafından seçilir ve repertuvara girerse ondan sonra dramaturji çalışmaları yapılır ve sahneye koyulur. Herkes yollayabilir oyunlarını DT'ye. Edebi kuruldan geçtikten sonra bizim repertuvarımızda yer alabilir.' ifadelerini kullandı.

Sanatın toplumsal bir değişim aracı olduğunu sözlerine ekleyen Karadağlı, sanatın subjektif, sorgulayan, 'neden' sorusunu çok fazla soran bir değişim aracı olduğunun altını çizdi.

Karadağlı, bugün dijital bir çağda yaşandığını ve kendisinin oyunculuğa başladığı dönem ile bugünün çok farklı olduğunu dile getirerek, genç tiyatroculara şu önerilerde bulundu:

'Değişmeyen tek bir şey var, çalışmak. Kan, ter, gözyaşı olmadan başarı elde edilmiyor ne yazık ki. Kendisine güvenen insanların olması lazım. Gerçekten bir fark yaratacağına inanan, bu engebeli yolda ilerlemekten korkmayan arkadaşlarımıza ihtiyacımız var. Çünkü sanat dümdüz, pürüzsüz bir yol değil. Sanat sorgulayan ve subjektif bir şey olduğu için çok engebeli, çukurlar, tümsekler, arada çöpler var. Bütün bunların arasından, doğru bir şekilde pusulasını belli bir yöne yöneltip, oraya doğru gidebilmesi ve kendisine güvenmesi gerekiyor. Tabii televizyon ve sosyal medya artık çok hayatımızda olduğu için yaptığınız işte iyi olmak için uğraşmak gerekiyor. Ünlü olmak değil iyi olmak, işinizin hakkını vermek için uğraşmak daha doğru. Çünkü işinizin hakkını veriyorsanız zaten işiniz onun karşılığını size fazlasıyla verecektir. En azından bana verdi.'

'SANAT TEKNİK BÖLÜMÜMÜZ TÜRKİYE'DE EŞİ BENZERİ OLMAYAN İŞLER YAPIYOR'

DT repertuvarında yüzde 50 yerli, yüzde 50 yabancı oyun olduğunun altını çizen sanatçı, 'Yerli oyunların olması gerektiğine ve yerli yazarlar yetişmesi gerektiğine çok inanıyorum. Tabii ki yabancı oyunlar, Shakespeare, Çehov oynayacağız ama kendi hikayelerimizi anlattığımız, kültürümüzü gösterdiğimiz yeni oyunlara da ihtiyacımız var. Yoksa çok güzel Shakespeare yapıp, o oyunu İngiltere'ye götürmenin bir alemi yok. Kendi toprağımızın, insanımızın hikayelerini alıp ABD'ye, İngiltere'ye götürürsek bir değeri var.' diye konuştu.

Gaziantep Büyükşehir'den yerli dijital atölyeye ilk katkı!
Gaziantep Büyükşehir'den yerli dijital atölyeye ilk katkı!
İçeriği Görüntüle

Geçtiğimiz sezon DT'nin ödül rekoru kırdığını söyleyen Karadağlı, kendisinden önceki sezon 11 ödül, ardından 59 ödül, bu yıl ise 109 ödül ile rekora imza attıklarını ifade etti.

Karadağlı, DT'nin kostüm, aksesuar ve dekor atölyelerinde yapılan işlerin büyüklüğüne de vurgu yaparak, şunları kaydetti:

'Bizim dekoratörlerimiz işinin ehli insanlar. Sanat teknik bölümümüz Türkiye'de eşi benzeri olmayan işler yapıyor gerçekten. Hepsi gerçekten çok kalifiye elemanlar. Sanat teknik ekibim aslında sayısal olarak 20 sene öncesinin DT büyüklüğüne göre çalışıyor halbuki DT büyüdü. Sanat teknik ekibi iki misli çalışıyor ve aynı kalitede işler çıkarıyor. Bu anlamda her fırsatta onlara teşekkür ediyorum. Burada da onlara teşekkür etmek istiyorum. Bizim sanat teknik ekibimiz çok iyi ve çok güçlü. Dekorların tasarımından dekorların yapımına kadar hepsi ile çok ince şekilde ilgileniliyor. Kendi kunduracılarımız, perukacılarımız, şapkacılarımız var. Bu sadece İstanbul için geçerli değil. Bunun 10 kat büyüğü Ankara'da. Marangozundan demircisine, kaynakçısından kunduracısına, perukacısına kadar, bant sistemiyle çıkıyor.'

Kaynak: RSS