Yapay zekâ teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte dijital dünyanın en büyük tehditlerinden biri gün yüzüne çıkıyor: Gerçeği ayırt edememek. Artık bir videonun gerçek mi, yapay mı olduğunu anlamak neredeyse imkânsız hale geldi. Uzmanlar, insanlığın “büyük bir gerçeklik krizi” ile karşı karşıya olduğu uyarısında bulunuyor.
Yapay zekâ tabanlı video üretim araçlarının yaygınlaşmasıyla birlikte sosyal medyada paylaşılan görüntülerin doğruluğu büyük bir belirsizliğe dönüştü.
Sokak röportajları, hayvan videoları, aksanlı yaşlı insanlar, doğa görüntüleri ya da Anadolu şiveleriyle konuşan insanlar... Hepsi gerçek gibi görünse de bazıları aslında hiç var olmayan kişiler, olaylar ve evrenlerden oluşturulmuş yapay sahneler.
“GERÇEK ÖLDÜRÜLÜYOR”
Kimi zaman güldüren, kimi zaman öfkelendiren ya da duygulandıran bu içeriklerin çoğunun sahte olabileceği artık ciddi bir ihtimal.Özellikle sokak röportajları gibi toplumsal refleksleri harekete geçiren içerikler konusunda kullanıcılar büyük bir manipülasyon riskiyle karşı karşıya.
“Gerçek öldürülüyor” diyen uzmanlar, izleyicilerin duygularını harekete geçiren unsurların artık gerçeğe dayanmaması nedeniyle, duyguların kendisinin de sahiciliğini yitirmeye başladığını söylüyor.
DEEP FAKE TEHDİDİ BÜYÜYOR
Bu gelişmelerin yanı sıra, deep fake teknolojileri de büyük bir tehdit olarak büyümeye devam ediyor.
Kişilerin görüntüleri, sesleri, mimikleri ve kelime tercihleri taklit edilerek oluşturulan sahte videolar; kişisel ilişkilerden siyasete kadar tüm toplumsal yapıları tehdit edebilecek güçte.
YENİ BİR DÜNYA KURULUYOR AMA GERÇEK DEĞİL
Yapay zekâ teknolojileri sayesinde artık ne insanlar gerçek, ne hayvanlar, ne de şehirler…
Hiç var olmamış manzaralar ve sahneler, ekranlarımızda sanki yaşanmış gibi karşımıza çıkıyor. Gerçek ile kurgu arasındaki çizgi giderek yok oluyor...İzleyici için bu içeriklerin doğruluğunu anlık olarak sorgulamak neredeyse imkânsız hale geldi.
Uzmanlar, “Toplum olarak ne kadar bilinçli olursak olalım, artık bu hız çağında izlediğimiz içeriğin gerçek olup olmadığını araştıracak kadar zaman ya da sabır bulamıyoruz. Gerçek olsun ya da olmasın, tepki veriyoruz ve bu yeni duruma adapte oluyoruz” diyerek uyarıyor.
Yapay zeka kontrolden mi çıkıyor? ‘Kapanma’ komutlarına direnç gösterdi
SADECE TEKNOLOJİ UZMANLARININ KONUSU DEĞİL
Yapay zekâ tartışmalarının yalnızca yazılımcı ya da mühendislerin alanı olmadığına dikkat çeken uzmanlar, psikologlardan iletişimcilere, siyaset bilimcilerden filozoflara kadar tüm kesimlerin bu sürece dahil olması gerektiğini belirtiyor.
Çünkü bu kriz, yalnızca dijital dünyanın değil, insanlık bilincinin ve toplumsal yapının varlığını doğrudan etkiliyor.