İzmir'de bir otelde AK Parti İl Danışma Meclisi Toplantısı düzenlendi. Toplantıya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, AK Parti Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan, önceki dönem Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, AK Parti İzmir İl Koordinatörü Zafer Işık, AK Parti İzmir milletvekilleri Ceyda Bölünmez Çankırı, Şebnem Bursalı, Yaşar Kırkpınar, Mehmet Ali Çelebi, Mahmut Atilla Kaya, önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu, AK Parti MKYK üyesi Hamza Dağ ile AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı ve partililer katıldı.
'İZMİR ÇÖP DAĞLARINDAN VE KOKUDAN GEÇİLMİYOR'
Bakan Işıkhan, kurulduğu günden bu yana dayanışmayı temel prensip olarak benimsemiş bir parti olarak bu toplantıları kıymetli bulduğunu dile getirdi. Bakan Işıkhan, '23 yıldır, davamızın lideri Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın riyasetinde, memlekete hizmet vazifesini gururla taşıyan, imha değil inşa etmek için görev yapan ve bu anlayışla aziz milletimiz için çalışmayı şeref sayan bir kadroyuz. Bizler, vatandaşlarımıza karşı sorumluluklarımızı hakkıyla yerine getirmenin gayreti içerisindeyiz. Malum söz konusu İzmir Büyükşehir ve ilçe belediyeleri olduğunda kelimeler kifayetsiz kalıyor. Şehre adım attığınız andan itibaren, zaten söze gerek kalmıyor, karşılaştığımız tablo her şeyi açık seçik bir şekilde ortaya koyuyor. Üzülerek söylüyorum ki İzmir çöp dağlarından ve kokudan geçilmiyor. Özellikle Çiğli'de, Karşıyaka'da, Buca'da, Bayraklı'da her gün yeni bir çevre felaketiyle karşı karşıya kalıyoruz. Maalesef şimdi İzmir'in dağlarında çiçekler değil, çöp yığınları büyüyor. CHP'nin çöp toplamayı, sokakları temizlemeyi, en basit belediye hizmetlerini dahi yerine getirebilmeyi öğrenmesi gerekiyor' ifadelerini kullandı.
'BU DURUMDAN UTANÇ DUYUYORUZ'
Kentte gündemin hala çöp, çukur, çamur ve susuzluk sorunu olmasından rahatsız olduklarını dile getiren Bakan Işıkhan şöyle devam etti:
'En acısı da bizler neredeyse çeyrek asırdır, doğudan batıya kuzeyden güneye bütün şehirlerimiz için gece-gündüz çalışan kadrolar olarak bu durumdan utanç duyuyoruz. Ancak, bu rezaletten sorumlu olanların yüzlerinin dahi kızarmaması düşündürücüdür. Ve ne yazık ki belediye başkanları illerinde, ilçelerinde, pişkin pişkin rahatlıkla dolaşabiliyor. İzmir gibi bir şehrin, tek derdi şahsi çıkarları olan bu zihniyetin elinde heba olmaması için bizler devlet olarak, bugüne kadar elimizden gelen her türlü adımı attık, atmaya da devam ediyoruz. İzmir'deki su sorununu Tarım ve Orman Bakanlığımız, çevre sorunlarını Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız çözüyor. Çünkü biz ülkemize ve milletimize sunduğumuz hizmetleri, bir siyasi hesaplaşma aracı olarak görmüyoruz. Bizler hiçbir ayrım gözetmeksizin bütün vatandaşlarımızın, en iyi hizmetleri eşit derecede hak ettiğine inanıyoruz.'
'YOLSUZLUKLARLA, RÜŞVETLE, İRTİKAPLA KARŞI KARŞIYAYIZ'
İzmir'in sadece Ege'nin değil, Türkiye'nin ve bölge coğrafyasının da göz bebeği olduğuna dikkati çeken Bakan Işıkhan, 'Şehrimizde yaşanan tüm bu çevre felaketlerinin temelinde yatan asıl nedenlerden birisi de malumunuz, belediye çalışanlarının haklarının teslim edilmemesi, işçinin, emekçinin alın terinin hiçe sayılmasıdır. Maalesef, İzmir Büyükşehir ve ilçe belediyelerinde haksız, hukuksuz bir şekilde işten çıkarılarak greve gitmek zorunda bırakılan işçi sayısına her gün bir yenisi daha eklenmeye devam ediyor. Yolsuzluklarla, rüşvetle, irtikapla, hiç kimseye faydası olmayan fuzuli harcamalarla çarçur ettikleri belediye bütçelerinin verdiği açığın faturasını işçimize, emekçimize kesmeye çalışan utanmaz bir siyaset anlayışıyla karşı karşıyayız. Biz yıllarca yorulmadan, dinlenmeden aziz milletimizin istikbali için çalışırken, birilerinin de maalesef yıllarca yorulmadan, dinlenmeden milletin alın terini emeğini, hakkını çalma, gasbetme derdinde olduğuna hep birlikte şahit oluyoruz. Tüm bunları, aziz milletimizin vicdanına bırakıyorum' diye konuştu.
'BU BORÇLARIN SORUMLUSU CHP'Lİ BELEDİYELERDİR'
Işıkhan, 'Altından kalkılamayacak boyutlara ulaşmış borç yüküyle, 86 milyon vatandaşımızın hayat garantisi olan SGK'yı sömürme yarışına girenler, işçinin maaşını ödeme konusunda ne yazık ki hiçbir gayret göstermiyorlar. 'SGK'ya olan prim borçlarımız yüzünden çalışanların maaşlarını ödeyemiyoruz' diyerek, özrü kabahatinden beter bir söylemle günü kurtarma derdinde olanlara buradan bir kez daha ifade ediyorum; bu borçların ve ekmeğine göz dikilen işçilerimizin sorumlusu devlet değil, CHP belediyeleridir. Kadın-erkek, genç-yaşlı demeden kapı dışarı edilen çalışanlarımızın hakkını koruyacağımızı ve emekçimizin yanında olmaya devam edeceğimizi tekrar vurgulamak isterim. Bugüne kadar Sosyal Güvenlik Kurumu'muzun bütün tahsilatlarını adaletle ve iyi niyetle gerçekleştirmek için elimizden gelen her türlü kolaylığı sağladık. İl müdürlüklerimiz aracılığıyla 'Gelin SGK'ya olan borcunuzu ödeyin, ödemekte zorluk çekiyorsanız borcunuzu yapılandıralım, taksitlendirelim' dedik. Bu çağrımıza yapıcı bir şekilde karşılık veren belediyelerimize gereken kolaylığı sağladık. Ancak tüm bunlara rağmen hala kabahatlerinin faturasını devlete ve millete kesme çabasında olan belediyeler için şartların daha fazla esnetilemeyeceğini bir kez daha ifade ediyorum' ifadelerini kullandı.
'CHP ÇÖP, ÇUKUR, ÇAMUR SİYASETİNDE MARKALAŞMA YOLUNDA EMİN ADIMLARLA İLERLİYOR'
AK Parti teşkilatları olarak, Başkan Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde yapacakları çok işleri olduğunu dile getiren Bakan Işıkhan, 'Kalkınma hamlelerimizi hızlandırmanın dünya ölçeğinde Türkiye Yüzyılı şehirlerini inşa etmenin yollarını ararken Türkiye'nin en önemli şehirlerinde susuzluk, çöp, çukur gibi 80'li, 90'lı yılların kronik sorunlarıyla uğraşmak durumunda kalıyoruz. Kalkınmayı, yerelde dahi sekteye uğratan CHP yüzyıllık yürüyüşümüze hiçbir katkı sunmadığı gibi yapılan yatırımları da baltalama derdinde. Ülkemizi dünya standartlarının da üzerinde bir konuma taşımaya çalışırken; CHP çöp, çukur, çamur siyasetinde markalaşma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Her gün yeni eserlerle büyümeye devam eden Türkiye'nin, bu sorunlarla kaybedecek ne zamanı ne de parası vardır. 7'den 70'e 86 milyon vatandaşımızın refahı, istikrarla büyüyen ülkemizin, hedeflediği seviyelere ulaşması için daha çok çalışmaya, üretmeye devam edeceğiz' dedi.
'İSRAİL'İN SADECE GAZZE'Yİ DEĞİL BÜTÜN İNSANLIĞI HEDEFE KOYUYOR'
Gazze'deki, Kudüs'teki, Doğu Türkistan'daki, Filistin'dekilerle birlikte dünyanın dört bir yanında zulüm altında yaşayanların yanında olmaya devam edeceklerini vurgulayan Işıkhan, 'Tek derdi, Gazze'deki bebeklere, bebek maması götürmek ve sahillerde büyük bir umutla dünyanın vicdanlı insanlarını bekleyen yavrularla kucaklaşıp, onları teselli etmek olan bir avuç masum sivile dahi tahammülü olmayan katil İsrail'in zulmüne her zaman, her mecrada karşı durmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle, Küresel Sumud Filosu'na katılarak, İsrail'in soykırımına karşı onurlu bir duruş sergileyen, soykırım ablukasını kırma yönünde büyük bir direniş sergileyen tüm kardeşlerimizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum. Uluslararası sularda, filoya yapılan bu vahşi terör eylemi, kana doymayan İsrail'in sadece Gazze'yi değil bütün insanlığı hedefe koyduğunun da en net kanıtıdır. Katil İsrail'in filodaki aktivistlere karşı gerçekleştirdiği terör eyleminin asla kabul edilemeyeceğini ve saldırının faillerinin hukuk önünde hesap vermesi gerektiğini, bunun da tüm dünyanın sorumluluğunda olduğunu özellikle ifade etmek istiyorum. Dünyanın neresinde olursa olsun, şartlar ne olursa olsun, zulme ve adaletsizliğe karşı sabitkadem durmaya devam edeceğiz' diye konuştu.