Yalova'daki evinde pencereden düşerek hayatını kaybeden şarkıcı Güllü'nün ölümündeki gizem hâlâ çözülemedi. 'Kaza mı, cinayet mi?' soruları yanıt beklerken, hakkında 'annesini öldürdü' şeklinde ifadeler çıkan Güllü'nün kızı Tuğlan Ülkem Gülter ile manevi kızı Sultan Nur Ulu yeniden ifade verdi.
'NİŞANLIMLA İLGİLİ TARTIŞINCA YAZDIM'
Cinayette en çok konuşulan isim Tuğyan Ülker Gülter, 'Medyada çıkan benim bir tanıdığımla yaptığım mesaj içeriklerinin aslını anlatmak isterim, şöyle ki ben annemle yıllardır birlikte yaşıyorum, ancak Haziran ayında annemle aramızda bir tartışma çıkmıştı, bu tartışmanın konusu benim nişanlımla ilgili bir husustu, tartışınca bende anneme darıldım ve annemin evinden ayrılıp Çınarcık'ta yaşayan Sultan adında şu an soyadını hatırlamadığım bir arkadaşımın yanında geçici olarak kaldım, tam 21 gündü, bu süreçte de annemi ve beni yakından tanıyan aile dostumuz olan Bircan Dülger adında bir tanıdığımla dertleşmek amacıyla konuşuyordum, mesajlaşmalarımız da olmuştu, bu mesajlarda hatırladığım kadarıyla 'Yeter artık ,ben kendimi öldüreceğim, annemi öldüreceğim, bu çilem ne zaman bitecek benim' şeklinde mesajlar atmıştım, bir süre sonra hatta hatırladığım kadarıyla 3 ya da 4 gün sonra kardeşim Tuğberk beni annemle barıştırmak için vesile oldu' ifadelerini kullandı.
'EVE GELME, SENİ İSTEMİYORUM, GELİRSEN KADES'E BASARIM
Çınarcık'ta bir plajda annesiyle birbirlerine karşılıklı özür dilediklerini söyleyen Gülter, 'ben plajdan sonra da annemin arabasına binerek annemin evine döndüm ve birlikte yaşamaya devam ettik, bu dargın olduğumuz süreç içerisinde annem de beni arayarak alkolün etkisiyle bana 'Eve gelme, seni istemiyorum, gelirsen KADES'e basarım, seni öldürürüm' gibi sinirle söylenen sözler söylüyordu hatta küfür ediyordu. Biz annemle ara ara tartıştığımızda sinirle birbirimize bu tür laflar ediyoruz, çünkü annem özellikle alkol alınca sinirlenen biriydi, sinirlenince de alkolün etkisiyle ne konuştuğunu bilemezdi, çok bu tarz incitici veya tehdit vari sözler söyleyince bende sinirlenirdim' dedi.
MESAJLAR YENİ DEĞİL, KIRGIN OLDUĞUM ZAMANDA ATMIŞTIM
Annesin son dönemdeki çıktığı mekanın sahibi Ferdi Aydın hakkındaki iddialar üzerine de konuşan Gülter, 'Ferdi Aydın adındaki kişi hakkımızda sosyal medyada ya da televizyonda çeşitli iddialarda bulunmaktadır ve bir şekilde bizim aile dostumuz olan normalde evlere temizliğe giden bu magazinel olaylarda alakası olmayın Bircan Dülger adındaki kişiye telefonla ulaşmış. Beni tanıyıp tanımadığını sormuş, Bircan'da evet tanıyorum hatta çok yakınız demiş, Ferdi de ben sana inanmıyorum madem bu kadar yakınsınız mutlaka mesajlaşmışsınızdır, bana ikinizin arasındaki mesajları ekran resmi alıp bana gönder ben inanayım görüştüğünüze diyor, Bircan abla da ekran resmini kabul etmiyor, bunun üzerine Ferdi de 'o zaman ben sana tarif edeyim mesaj kısmına gir ekran yansıt bende o şekilde göreyim' diyor, o esnada görüntülü konuşuyorlar ve Ferdi ekran kaydı alıyor, bu şekilde benim yukarıda bahsettiğim Bircan ile yazıştığım mesajları kendisi telefonda kayda alıyor ve bunu televizyonlara veriyor, sanki bu mesajları ben yeni yazmışım gibi yansıtıyor ve annemi aslında düşmediğini, birisi tarafından öldürüldüğünü iddia ederek hakkımızda isnatlarda bulunuyor, mesajlar benim çok kırıldığım bir dönemde Bircan ablayı çok yakın bulmamdan kaynaklı attığım mesajlardır zaten annemle bu mesajlardan birkaç gün sonra barışmıştık' ifadelerini kullandı.
BİRCAN ABLAYA ATTIĞIM MESAJLARI, ÇAĞRI ABİYE DE ATMIŞ OLABİLİRİM HATIRLAMIYORUM
Annesiyle dargın olduğu dönemde Bircan ile soyadını hatırlamadığı Çağrı isimli birinin kendisine yardım olduğunu ifade eden Gülter, 'Belki Bircan'a attığım bu mesajların benzerini Çağrı abiye de atmış olabilirim, ama hatırlamıyorum, onun dışında ben başka kimseye annemle ilgili bu tarz sözler söylemedim, annemle herhangi bir husumetim yoktur, zaman zaman anne kız tartışması her evde olduğu gibi bizde de olurdu, zaten o tartışmamızdan sonra da birlikte aynı evde yaşamaya başladık, hatta Çiğdem abla da bu duruma şahittir' dedi.
'İŞKENCE İDDİALARI ASILSIZ'
Televizyon programına çıkan Başak Mutlukan ismindeki kişiyle 2-3 kez görüştüğünü ifade eden Gülter, 'Annemin arkadaşının kız kardeşidir, annemle de zaman zaman görüşmüşlerdi, ancak son 1,5 yıldır annemin arkadaşı olan Tuğkan Mutlukan ve onun kız kardeşi Başak ile görüşmüyorladı, Başak adındaki kadın televizyona çıkarak annemin benim ve kardeşim tarafından işkence gördüğünü iddia ediyor, ancak bu iddiaların hepsi asılsızdır, böyle bir şey söz konusu değildir hatta Başak bizim Çınarcık'taki evimizin çok eski zamanlarını bilir' ifadelerini kullandı.
'ARKAM DÖNÜK OYNUYORDUM GÖRMEDİM, GÜM DİYE Bİ SES DUYDUM'
Güllü'nün öldüğü geceyi ifadesinde yeniden anlatan Gülter, 'Annem çok alkollüydü, bizim odamıza geldiğinde biz ayaktaydık, ben söylediğim gibi annem odamıza geldiğinde biz ortada Sultan'la ayakta oynuyorduk, annemde bizimle oynadı, hatta Sultan'ı da oynatmaya çalıştı, Sultan'la bir süre oynamaya çalıştılar hatta ben anneme anne kız roman havası oynamayı bilmiyor dedim, biz oynarken gülüştük, hatta annem 'Valla şahanesiniz' diye bir laf söyledi, bir süre sonra ben gardırobun yanında arkam cama dönük şekilde oynarken annemin yanımdan oynayarak arkama doğru geçtiğini fark ettim ancak ben dönüp bakmadım oynamaya devam ediyordum, sonra ne kadar süre geçtiğini bilmiyorum, sanki güm diye bir ses duydum, arkamı dönüp cama doğru dönüp baktığımda kaldım ama annem yoktu, annemin düştüğünü anlayıp hemen telefonu yatağımın üzerinden alıp Sultan'a da koş diyerek kapıdan dışarıya çıktık, olay böyle oldu' dedi.
'ARKAMI DÖNDÜĞÜMDE ANNEM YOKTU'
Olay sırasında Sultan'ın oynamayı bırakıp gardırobun aynasından dikişlerine baktığını söyleyen Gülter, 'Sultan 30 Ağustos'ta kısa bir süre önce kaza geçirdiği için halen dikişleri tazeydi ve hatta cam kırıkları çıkmaya devam ediyordu, o yüzden sürekli olarak dikişlerine bakıyordu, her bulduğu fırsatta telefonundan veya aynadan bakıyordu, ben tam Sultan'ın önüne denk gelecek şekilde ayaktaydım, Sultan tam benim önümde aynaya bakıyordu annem benim yanımdan geçtiği sırada, Hatırladığım kadarıyla ben annemin düşüş anında sadece tek bir ses duydum ve o sese binaen arkamı dönüp baktım ancak baktığımda annem yoktu' dedi.
'FERDİ AYDIN'DAN UZAKLAŞTIRMA TALEP ETTİK, O MESAJLAR DERTLEŞME ÖRNEĞİDİR'
Ünlü Sanatçının kızı Tuğyan Ülkem Gülter'in vekili ise, 'Ferdi Aydın isimli şahıs ve buna benzer kişiler Güllü hanımın popülerliğinden prim elde etmek için müvekkilime bir takım sosyal medya platformlarından ve televizyondan iftiralar atmaktadır, müvekkilimin de ifadesinde bahsettiği üzere bu şahıs birçok kimseyi parayla ya da başka sebeplerle tehdit ederek gerçek olmayan şeyleri konuşturmak istemektedir, bu şahısla ilgili bu günden itibaren yasal sürecimizi başlattık, uzaklaştırma talep ettik, Sayın Savcının sorduğu ekranlara konu olan ama soruşturma dosyasında olmayan bahsi geçen mesajlar olay gecesinden aylar öncesine aittir ve o mesajlarda her anne kız arasında yaşanan bir tartışma sonrası bir kişinin yakını ile dertleşme sohbeti örneğidir, bu tür paylaşımların sosyal medyada yer alması suç teşkil etmektedir, olay günüyle ilgili müvekkilim tüm samimiyetiyle ifadesini vermiştir, halen acısı ve yası sürmektedir, bu sebeple de mağduriyetimiz devam etmektedir, dedi.
'BEN HİÇBİR ZAMAN ÜLKEM'İN ANNEMİ ÖLDÜRECEM DEDİĞİNİ DUYMADIM'
Soruşturma kapsamında yeniden ifadesi alınan Güllü'nün manevi kızı Sultan Nur Ulu ise daha önce vermiş olduğu ifadeleri aynen tekrar ederek, 'Ben Ülkem ile yaklaşık 2 yıldır arkadaşlık yapıyorum, bu süreçte de evlerine gidip geliyorum hatta zaman zaman kalıyorum özellikle ben trafik kazası yaptıktan sonra Ülkem'in annemi Gül anne de benim onlarda kalmamı istemişti, kazadan sonra daha sık onlarda kalmaya başlamıştım, bu süre boyunca ben arkadaşım Ülkem ile annesi Güllü arasında çok büyük bir kavgaya denk gelmedim, öyle büyük bir kavgaya şahit olmadım, bazen kendi aralarında atışıyorlardı, onlarda basit sebeplerden oluyordu, ufak tefek atışmaları oluyordu. Ben hiçbir zaman Ülkem'in annesi hakkında 'Annemi öldüreceğim vb.' sözler söylediğini duymadım, başkasına böyle sözler söylediğini ya da bu tür mesajlar attığını da bilmiyorum, bana hiç bahsetmedi' ifadelerini kullandı.
'BİRCAN HANIMA ATTIĞI MESAJLARDAN BANA HİÇ BAHSETMEDİ'
Ülkem'in kendisine annesiyle Haziran ayında tartıştıklarını ve sultan adındaki bir arkadaşında kaldıklarını ifade eden Ulu, 'Bu süre zarfında Bircan hanıma annesiyle ilgili mesajlar attığından hiç bahsetmemişti, ben bu tür mesajlardan televizyonda duyduğun için haberdar oldum, öncesinde Ülkem ile böyle bir konu konuşmamıştık, ben Bircan hanımı Güllü hanımın cenazesinde taziye sonrasında gördüm tanıştım, ondan öncesinde bir tanışıklığım yoktu' dedi.
'TUGYAN'IN YÜZÜ BANA DÖNÜKTÜ, BEN AYNADA DİKİŞLERİME BAKIYORDUM'
İfadesinde Güllü'nün öldüğü geceyi yeniden anlatan Ulu, 'Biz o gece Ülkem'in odasında telefondan müzik açmıştık, eğleniyorduk, hatta ortada oynuyorduk, Gül anne geldiğinde malkata isimli bir şarkı çalıyordu, onun eşliğinde Ülkem ile oynuyorduk, Gül anne gelince o da bizimle birlikte oynamaya başladı, hatta bana roman havasını nasıl oynanacağını gösteriyordu, hatta onun meşhur roman havası oynarken bir hareketi vardı eteğini yukarı doğru çekerek oyun oynuyordu, bunu bana gösteriyordu, fakat ben oynamayı beceremiyordum, hatta Tuğyan 'Anne o roman havası oynamayı bilmiyor' dedi, hatta gülüştük, Gül annem 'Or*spu' şeklinde şaka yollu bir söz söyledi, sonra ben oynamayı bırakarak tekrar gardırobun aynasına dikişlerime bakmaya başladım, aynaya iyice yaklaşmıştım, dikişimin içinde yine cam parçası var mı diye bakıyordum, bu sırada Tuğyan tam benim yanımda arkası cama dönük bir halde oynamaya devam ediyordu, Tuğyan'ın yüzü bana dönüktü, ben aynaya döndükten sonra tümüyle dikişlerime odaklanmıştım, sonra birden bir ses duyar gibi oldum cama doğru baktığımda Tuğyan da cama doğru dönmüştü, ikimizde cama doğu baktık, ben hatta Tuğyan'ın sırtından tam göremediğim için başımı Tuğyan'ın sırtının yanından uzatarak cama bakmaya çalıştım ama camda hiçbir şey görmedim, Gül anneyi görmedim, bu sırada ben ne düşüneceğimi de şaşırdım, sadece Tuğyan'ın koş lafını hatırlıyorum onun koş lafıyla birlikte merdivenlerden aşağıya koşmaya başladık' ifadelerini kullandı.
'BİR SES DUYDUM AMA NASIL BİR SES OLDUĞUNU HATIRLAMIYORUM'
Sesin nasıl bir ses olduğunu hatırlamadığını ama bir ses duyup cama doğru döndüğünün ifade eden Ulu, 'Hemen hemen Tuğyan'la aynı anda cama doğru döndük, ben gardırobun aynasında dikişlerime bakarken bizim yanımızdan Tuğyan'ın yanından cama doğru geçtiğini fark ettim ama özellikle o tarafa bakmadım, benim baktığım camın dikişlerden çıktığı yer başımın kendime göre sağ tarafımda kalıyordu, ben oraya odaklanmıştım, gardırobun aynasına dönüp alnımın sağ tarafına iyice bakıyordum, bu sırada Tuğyan'da benim sağ tarafımda ayaktaydı, Tuğyan'ın boyu benden uzundur, cam da Tuğyan'ın arkasında kalıyordu, yani benim sağ tarafımda, o yüzden ben cam tarafını hiç göremiyordum, benim dikişlerim alnımda iki tarafta var, alnımın sağ ve sol tarafımda dikişlerim var ancak ben alnımın sağ tarafındaki dikişe odaklanmıştım, o tarafa bakıyordum, çünkü alnımın sağ tarafındaki dikişin içinde cam vardı, hatta 1 gün önce kocaman bir cam parçası çıkmıştı, yine içinde cam parçaları hissediyordum o yüzden alnımın sağ tarafındaki dikişime sürekli bakıyordum, zaten sonraki günlerde de kıl parçası gibi küçücük incecik cam kırıntıları çıkmaya devam etti, ben sadece bir ses duydum diye hatırlıyorum ama ne sesi olduğunu tam anımsayamıyorum' dedi.
'BİZ ŞAKASINA DA OLSA CAMDAN ATLAYALIM YA DA ATLARIM GİBİ BİR LAF ETMEDİK'
Güllü'nün öldüğü akşam ya da o gün şakasına da olsa camdan atlayalım ya da atlarım gibi bir laf etmediklerini ifade eden Ulu, 'Atlamakla ilgili bir söz söylemedik ve bizim odadayken Gül annenin düşebileceğini de hiç düşünmemiştik, düşerken de görmediğimiz için ona herhangi bir müdahalede bulunamadık, biz o odada sigara içtiğimiz için genellikle o cam hep açık kalır, hatta evde diğer odalardaki camlarda genellikle açık olur, çünkü biz evde odalarda sigara içiyoruz, bu sebeple camı hep açık tutmaya çalışıyoruz, dedi.