Ekonomi

Türkiye, 'Çelik Kubbe' için 6,5 milyar dolarlık imza! Yunan ve İsrail basını takibe aldı

Ekonomi - Türkiye'nin entegre hava savunma sistemi Çelik Kubbe'yi güçlendirmek amacıyla savunma sanayii kuruluşlarıyla imzaladığı 6,5 milyar dolarlık sözleşmeler, Yunanistan ve İsrail'de geniş yankı uyandırdı.

Türkiye, entegre hava savunma mimarisi Çelik Kubbe'yi güçlendirmek amacıyla savunma sanayii firmalarıyla toplam 6,5 milyar dolar tutarında sözleşme imzaladı. Anlaşma, hem yerli üretim vurgusuyla hem de bölgesel savunma dengeleri üzerindeki olası etkileri nedeniyle Yunan ve İsrail medyasında geniş yer buldu.

İMZA TÖRENİ VE SÖZLEŞMENİN KAPSAMI

HAVELSAN'ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen imza törenine Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün ile sektörün üst düzey temsilcileri katıldı. Görgün, yapılan anlaşmaların sistemin 'tamamen yerli imkânlarla geliştirilmesi ve üretilmesi' yönündeki çabaya önemli bir adım olduğunu belirtti. Sözleşmelerin ana hatları arasında, Roketsan tarafından geliştirilecek muharebe sistemleri ve bunların ileri versiyonlarının yer aldığı bildirildi.

Görgün'ün değerlendirmelerine göre sözleşmeler, Türkiye'nin çok katmanlı hava savunma mimarisinde kademeli bir geçiş sürecini başlatıyor; yazılım ve donanım açısından yerlileşme hedefinin güçlendiği vurgulanıyor.

YUNAN BASINININ BAKIŞI: TEKNİK KAPSAM VE ENTEGRASYON

Yunan medyası, haberi farklı başlıklarla ele aldı. SKAI 'Çelik Kubbe ilerliyor' başlığıyla verdiği haberde SSB açıklamalarına yer vererek sistemin İHA'lardan seyir füzelerine, uçaklardan helikopterlere kadar geniş bir tehdit spektrumuna karşı tasarlandığını aktardı. SKAI ayrıca Siper, Hisar ve Korkut gibi yerli savunma sistemlerinin bu çatı altında entegre edileceğini kaydetti.

Atina merkezli Kathimerini, projenin geçen yıl ağustos ayında duyurulduğunu hatırlatarak nihai hedefin kara ve deniz platformları ile yerli sensörler aracılığıyla alçak, orta ve yüksek irtifaları kapsayan bir koruma kalkanı oluşturmak olduğunu yazdı.

Yine Yunan kaynaklarından Pentapostagma ve News 247 de SSB'nin 26 Kasım 2025 açıklaması bağlamında sözleşmeleri duyurdu; Pentapostagma sözleşmelerin radarlar, sensörler, ateş birimleri ve komuta sistemlerini merkezi bir platformda entegre edeceğini, Hisar, Siper, Korkut ve Sungur gibi platformların bu yapının temel taşları olacağını aktardı.

İSRAİL BASINININ DEĞERLENDİRMESİ: STRATEJİK YANKILAR

İsrail medyası da gelişmeyi yakından takip etti. Maariv, haberi 'İsrail'e kötü haber! Dünyayı hayrete düşüren sistem' başlığıyla servis ederek Roketsan ve Aselsan'ın hem mevcut unsurları geliştireceğini hem de saldırı sistemlerinin ileri versiyonlarını üreteceğini bildirdi. Görgün'ün, savunma şirketlerinin ordunun caydırıcılığını artırmak için yoğun çalıştığını söylediği ifadelerine yer verildi.

Times of İsrael ise projeyi ülkenin yerlileşme çabasının bir göstergesi olarak değerlendirip, haberinde sistemin radarlar, füzeler, sensörler ve komuta kontrol merkezleri dahil olmak üzere toplam 47 bileşenden oluştuğu bilgisini aktardı. Gazete, bölgedeki gerginliklere paralel olarak Ankara'nın savunma harcamalarını artırdığı yorumunu da ekledi.

ÇELİK KUBBE'NİN ÖZELLİKLERİ

ASELSAN tarafından geliştirilen Çelik Kubbe, Türkiye'nin hava savunmasında yeni bir dönemi başlatıyor.

Sistem, farklı menzillere sahip hava savunma unsurlarını entegre (birbirine bağlı) bir şekilde çalıştırarak tek bir ağ yapısı altında buluşturuyor.

Bu kapsamda KORKUT, HİSAR-A+, HİSAR-O+, GÖKBERK ve uzun menzilli SİPER gibi kritik savunma sistemleri aynı çatı altında görev yapıyor.

Çelik Kubbe'nin en önemli özelliği, katmanlı savunma anlayışıyla hareket etmesi. En alçak irtifadan en yüksek seviyeye kadar tehditleri sıralı bir şekilde karşılayacak bu yapı; insansız hava araçlarından seyir füzelerine, helikopterlerden yüksek irtifa hedeflerine kadar geniş bir yelpazede etkili koruma sağlıyor.

Yapay zeka destekli altyapı sayesinde sistem, farklı radar ve sensörlerden elde edilen verileri birleştirerek ortak bir hava resmi oluşturuyor.

Bu görüntüler gerçek zamanlı olarak harekat merkezine aktarılıyor, karar vericilere ise hızlı ve etkili analiz sunuluyor. Böylece tehditlere anında yanıt verebilen dinamik bir hava güvenlik şemsiyesi oluşturuluyor.