Orta Doğu’da uzun süredir gündemde olan İsrail-İran Savaşı, nihayetinde bir ateşkes süreciyle durulma sinyali verdi. Ancak bu gerginliğin küresel piyasalara etkisi devam ediyor. Ekonomist Mustafa Aşkın, jeopolitik risklerin piyasalarda yol açtığı dalgalanmaları ve önümüzdeki döneme dair beklentileri değerlendirdi.
ORTA DOĞU'DA TANSİYON DÜŞSE BİLE ETKİLERİ SÜRÜYOR
Aşkın, İran ile İsrail arasındaki çatışmaların, bölgede halihazırda var olan jeopolitik riskleri daha da derinleştirdiğine dikkat çekti. “Orta Doğu bir türlü durulmuyor. İran-İsrail gerilimi, bardağı taşıran son damla oldu. Her iki taraf için de yıpratıcı bir süreç yaşanırken, Türkiye gibi coğrafi olarak yakın ülkeler de ekonomik anlamda doğrudan etkilendi” ifadelerini kullandı.
TRUMP'TAN FED BAŞKANINA SERT ELEŞTİRİ
Mustafa Aşkın, jeopolitik gelişmelerin yanı sıra ABD iç siyasetinde yaşanan gelişmelere de dikkat çekti. Özellikle ABD Başkanı Donald Trump’ın, FED Başkanı’na yönelik eleştirilerinin piyasalar üzerinde baskı oluşturduğunu ifade etti. “Trump, FED Başkanı’nı açıkça hedef alarak görevini yapamadığını, hatta gerekirse gölge bir FED kuracağını söyledi. Bu tür çıkışlar dolar üzerinde baskı yarattı, küresel yatırımcılar bu gelişmeleri yakından izliyor” değerlendirmesinde bulundu.
TİCARET SAVAŞLARI YENİDEN MASADA
Trump-FED gerginliğinin yanı sıra ABD ile Çin arasında yeniden gündeme gelen gümrük vergisi tartışmalarını da hatırlatan Ekonomist Aşkın, savaş öncesi iki ülkenin anlaşma masasında olduğunu ancak sürecin şimdilik askıya alındığını söyledi. “Bu tür belirsizlikler küresel ekonomi üzerinde yük oluşturmaya devam ediyor” diye konuştu.
YURT İÇİNDE GÖZLER TEMMUZ AYINDA
Yurt içi gelişmelere de değinen Mustafa Aşkın, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) temmuz ayında atacağı adımların piyasalar açısından kritik önemde olduğunu vurguladı. “Dünyadaki gelişmeleri yakından izlemek zorundayız. Ama içeride de Merkez Bankası’nın faiz politikasını dikkatle takip ediyoruz. Enflasyon ile politika faizi arasındaki reel farkın yüksekliği, ekonomi yönetimini yeni kararlar almaya itebilir” dedi.
Temmuz ayında bir faiz indirimi olasılığının gündemde olduğunu belirten Aşkın, “Eğer yeni bir dışsal risk oluşmazsa, Merkez Bankası belirli bir ölçüde faiz indirimi yapabilir. Bu da özellikle borçlu kesim ve reel sektör açısından olumlu bir sinyal olur” değerlendirmesini yaptı.
ALTINDA YUKARI YÖNLÜ TREND YORULDU
Altın piyasasına ilişkin yorumlarında ise Ekonomist Mustafa Aşkın, savaş ortamına rağmen altın fiyatlarının yukarı yönlü momentum kaybettiğini ifade etti. “Savaş öncesinde 3.500 dolar/ons seviyeleri görülürken, son yükselişlerde 3.450 doları aşamadık. Bu durum teknik anlamda yorgunluk işareti” dedi.
Altında kar satışlarının ve büyük yatırım kuruluşlarının temkinli duruşunun etkili olduğunu belirten Aşkın, “Eğer küresel riskler azalırsa, altında 3.200-3.150 dolar bandına kadar bir çekilme normal karşılanmalı. Bu seviyeler aynı zamanda alım fırsatı da doğurabilir” şeklinde konuştu.
YATIRIMCI TEMKİNLİ OLMALI
Türkiye’deki yatırımcıların ons fiyatlarını yakından izlemesi gerektiğini belirten Aşkın, “3.400 dolar seviyelerine yaklaşıldığında kâr realizasyonu yapılabilir. Daha sonra yeniden 3.150-3.200 bandından pozisyon almak mantıklı olabilir” önerisinde bulundu.
Gümüşün ise altına paralel ancak daha sert ve gecikmeli hareket ettiğini vurgulayan Mustafa Aşkın, düzeltme sürecinin bu cephede de geçerli olduğunu söyledi.
Aşkın, küresel risklerin sürdüğü bir ortamda yatırımcıların portföylerinde mutlaka belirli oranlarda değerli metallere yer vermesi gerektiğini belirterek, “Trump’ın yeniden başkanlık ihtimali ve küresel ekonomideki değişkenlikler göz önünde bulundurulduğunda, altın başta olmak üzere değerli metallerin portföylerde yer alması önemli” dedi.