Ekonomi

Önce malı devret, sonra konkordato ilan et! Adım adım hile

Ekonomi - Küçük üreticiyi zora sokan, bankaları bile bezdiren konkordato fırsatçıları tezgahı şöyle kuruyor: Gereğinden fazla borçlan, stokları ucuza kırdır, nakitle gayrimenkul alıp devret, bilirkişiyi sisteme dahil edip konkordatoyu al.

Son dönemde bir rüzgâr halini alan konkordato (iflas anlaşması) fırsatçıların oyun alanı halini aldı. Mahkeme gözetiminde yürüyen, firmanın tüm malvarlığını ortaya koyduğu, bağımsız komiserler tarafından denetlendiği ve alacaklıların bilgilendirildiği konkordato, kötü niyetli şirketlerin vurgun yeri oldu. Mahkemeleri yanıltan, küçük üreticiyi perişan eden ve bankaların bile şikâyet etmeye başladığı sisteme iş dünyasında 'konkor toto' ismi dahi takıldı.

ADIM ADIM HİLE

İyi niyetle ortaya çıkan ancak bazı fırsatçıların kötüye kullandığı sistem ise şöyle işlemeye başladı: Konkordato ilanına niyetlenen kötü niyetli şirketler ilke etapta ticari hacimlerinin üzerinde borçlanıyor. Bu borçlanma sadece bankalar yoluyla değil piyasadan ürün çekmekle devam ediyor. Ardından toplanan örneğin 40 milyon TL'lik ürün piyasaya 37 milyon TL'ye kırdırılıyor. Eş zamanlı olarak firmaya ait gayrimenkul ya da mallar başka bir isimle kurulan şirketlere devrediliyor. Bu işlemler 1-2 yıla yayılarak yapılıyor. Konkordato ilanından 6 ay ya da bir yıl öncesine kadar tüm hileli süreç tamamlanıyor.

BİLİRKİŞİ BORSASI!

Sonrasında finansal sıkıntı gerekçesiyle mahkemeye başvuru yapılıyor. Mahkeme ise genellikle bankacı ya da mali müşavir olan bilirkişi atamasını yapıyor. Bazı bilirkişiler de sisteme dahil edilip şirketin istediği şekilde rapor hazırlatılıyor. Öyle ki iş dünyasında artık bilirkişi borsası oluştuğu, bazı bilirkişilerin istenilen raporları hazırlamak için 15 bin ila 50 bin dolar arasında rakamlar aldığı vurgulanıyor.

Eğer konkordato isteyen şirket çok büyükse bu bilirkişi ücretleri çok daha yüksek seviyelere de çıkıyor. Raporu hazırlayan bilirkişiler bunu mahkemeye sunuyor. Usule göre her şeyin uygun olduğu raporun ardından mahkeme konkordato ilanında bulunuyor. Yani mahkemeler de yanıltılıyor. Konkordato ilanıyla borçlarını erteleten şirket, piyasaya olan yükümlülüklerini öteliyor. Olan ise küçük üretici, esnaf ve çalışanlara oluyor.    

BAKANLIKLAR ÇALIŞIYOR

Son dönemde iş dünyasının en büyük gündemi halini alan konkordato, özellikle de fason ya da küçük üreticileri iflas noktasına getirdi. Yaşanan konkordato rüzgârı nedeniyle mağdur firmalar şikâyetlerini Ticaret Bakanlığı'na da iletiyor. Adalet Bakanlığı'nın da İcra İflas Kanunu'nda değişiklik öngören taslak çalışmasında konkordato müessesinde değişikliğe hazırlandığı öğrenildi.

KONKORDATO NEDİR?

Konkordato, borçlarını vadesinde ödeyemeyen şirketlerin, alacaklılarıyla mahkeme gözetiminde yaptığı bir yeniden yapılandırma anlaşması. Amaç, borçlu şirketin iflas etmesini önleyerek faaliyetlerini sürdürmesini ve alacaklıların da belirli ölçüde tahsilat yapmasını ve alacaklarını kurtarmalarını sağlamak.


HİLELİ SÜREÇ NASIL İŞLİYOR?

Kötü niyetli şirketler ilke etapta ticari hacimlerinin üzerinde borçlanıyor.Bu borçlanma bankalar ve piyasadan ürün çekmekle devam ediyor.Alınan ürün değerinin altında piyasaya kırdırılarak nakde döndürülüyor.Bu nakitlerle gayrimenkul edinimi sağlanıp bu mal da başkasının üzerine kaçırılıyor.Konkordato ilanından 6 ay ya da bir yıl öncesine kadar tüm hileli süreç tamamlanıyor.Sonrasında finansal sıkıntı yaşadığı yönünde şirket içinden bilgi sızdırılıp, bir süre sonra mahkemeye başvuru yapılıyor.Mahkemenin atadığı bazı bilirkişiler de sisteme dahil edilip istenilen rapor hazırlanılarak mahkemeye sunuluyor, yargı da yanıltılıyor.Usulen her şeyin uygun olduğu raporla mahkeme konkordato ilanı veriyor.

DOMİNO ETKİSİ YARATIYOR

Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) Başkan Vekili Av. İbrahim Güllü, konkordato kararı ertesinde, o kararın korumasına sığınan şirkete iş yapmış, alacaklı olan küçük ve orta boy işletmelerin de ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kaldığını belirterek, 'Bazıları girdikleri zor durumdan kurtulamayarak kapanıyor, çalışanları da mağdur oluyor. Bu durum domino etkisi yaratarak piyasayı olumsuz etkiliyor' dedi. Bilirkişilerin şirketin bilanço ve mali durumu çok detaylı incelemeleri gerektiğini vurgulayan Güllü, 'Her türlü baskı ve etkiden uzak hareket etmeleri gerekir. Konkordato değerlendirmesi yapan bilirkişilerin açık hataları ve eksiklileri nedeniyle şikayet durumunda açılan soruşturma ile suçlu bulundukları takdirde tüm zarara uğrayanların o raporu yazan bilirkişilere rücu hakkı sağlanmalıdır' diye konuştu.

SUİSTİMALE AÇIK BİR YAPI

Tüketici Konfederasyonu Vergi Komisyonu Üyesi Mali Müşavir İbrahim Kurban, 2025 Ağustos itibariyle 994 şirketin konkordatoya başvurduğunu belirterek, 'Bu durum piyasalarda kar topu etkisi yaratıyor' dedi. Bu sürecin özellikle alacaklı firmaları ciddi bir mağduriyetin içine soktuğunu anlatan Kurban, 'Konkordato borçlu firmayı ise avantajlı duruma getiriyor. Yani konkordato borçlu firmaların ekonomiyi suistimal etmesine neden olabilecek bir mekanizmaya dönüşme riski taşıyor. Bu sebeple mahkemelerce alınan konkordato kararlarının ekonomiye olan zararlı etkisini en düşük düzeye getirmek içi özellikle konkordato memurlarına çok büyük sorumluluk düşüyor' dedi.

PAZARLIK ARACI OLDU

Konkordato nedeniyle İstanbul İSTOÇ'ta da birçok küçük üretici ciddi finansal sorunla baş başa kaldı. İSTOÇ İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Şenay Araç, bazı şirketlerin borçlarını ödemek için değil, pazarlıkla düşürmek için konkordatoya sığındığını söyledi. Araç, 'Banka borçlarını erteletiyor, piyasaya olan yükümlülüklerini öteleyip kazanç elde etmeye çalışıyorlar. Bu tablo sadece alacaklıları değil, tüm piyasayı zehirliyor. Çünkü gerçek anlamda konkordatoya ihtiyacı olan firmaların da itibarını zedeliyor. Küçük işletmeler alacağını alamadığı için birer birer batıyor, piyasada güven duygusu kalmıyor. 'Herkes konkordatoya gidiyor, ticaret yapmak riskli' algısı giderek yayılıyor' dedi.