Yeni Şafak yazarı Yaşar Süngü, dünyanın en büyük varlık fonu olan Norveç Varlık Fonu’nun yatırım kararlarında yalnızca kazanç odaklı hareket etmediğini, aynı zamanda etik ve sürdürülebilirlik kriterlerini gözettiğini yazdı.
ETİK DANIŞMA KURULU 2004’TE KURULDU
Norveç Varlık Fonu’nun yatırım yönergelerinin Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlendiğini aktaran Süngü, 2004 yılında kurulan Etik Danışma Kurulu’nun fon için uyulması gereken etik kriterleri belirlediğini hatırlattı.
Bu kurallar çerçevesinde işkence, toplu insan hakları ihlali veya düşmanlık faaliyetlerinde bulunan şirketlere yatırım yapılmadığını vurgulayan Süngü, “Fon, ciddi etik ihlaller içeren sektörlerdeki şirketleri portföyünden çıkarıyor” ifadelerini kullandı.
TÜTÜN VE KÖMÜR YATIRIMLARINI TASFİYE ETTİ
Örnek olarak 2010’da yaklaşık 2 milyar dolarlık 17 büyük tütün şirketinin, 2014’te ise 53 kömür madenciliği şirketinin portföyden çıkarıldığını hatırlatan Süngü, “Fon sayesinde insan hakları ihlali, çevre yıkımı ya da nükleer silah üretimi gibi faaliyetlerde bulunan şirketlere yatırım yapılmıyor” diye yazdı.
TÜRKİYE’DE DE YATIRIMLARI VAR
Norveç Varlık Fonu’nun 2025 itibarıyla Borsa İstanbul’da 47 hisseye yatırım yaptığını belirten Süngü, fonun Türkiye’deki en büyük yatırımlarının Aselsan, Türk Hava Yolları ve Turkcell’de olduğunu aktardı. Toplam portföy büyüklüğünün ise 1,47 milyar dolar seviyesinde olduğunu kaydetti.
19 TRİLYON KRON DEĞERİNDE
Fonun hikâyesini de anlatan Süngü, Norveç’in 1990’da petrol gelirlerinden elde ettiği kazançları geleceğe taşımak amacıyla bu fonu kurduğunu hatırlattı.
Fonun temel amacının “bugünün kazancını yarının güvence fonuna çevirmek” olduğunu belirtti.
Norveç Varlık Fonu’nun 2024 itibarıyla 19 trilyon Norveç kronunu (yaklaşık 1,6 trilyon dolar) aştığını yazan Süngü, fonun 71 ülkede 8.700’den fazla şirkete yatırım yaptığını, Avrupa borsalarındaki hisselerin yaklaşık %2,33’ünü elinde bulundurduğunu aktardı.
“PARANIN DA DİNİ VE AHLAKI OLMALI”
Süngü, yazısını şu değerlendirmeyle noktaladı:
“Norveç Varlık Fonu gibi büyük şirketlerin de yatırım yaparken danışacağı etik kurulları olsa, küresel ekonomide bu kadar derin eşitsizlikler olmaz.Paranın da bir dini ve ahlakı olmalı.”