Güncel

Böcek ailesinin ölümünde gözler oraya çevrildi: 3 şirketten biri kayıtdışı!

Almanya'dan İstanbul'a tatile gelen Böcek ailesinin yaşamını yitirmesiyle, ilaçlama sektöründeki kayıt dışılık ve denetimsizlik tartışmaları yeniden alevlendi.

İstanbul'da yaşanan Böcek ailesi vakası, Türkiye'nin haşere ilaçlama endüstrisinde derin yapısal sorunları gün yüzüne çıkarıyor. Almanya'dan tatil için gelen anne Çiğdem Böcek, baba Servet Böcek ile iki küçük çocukları, 11 Kasım'da kaldıkları otelde 'zehirlenme' şüphesiyle hastaneye kaldırıldı. Anne ve çocuklar müdahaleye rağmen hayatını kaybetmiş, baba ise birkaç gün sonra vefat etmişti.

KAYITDIŞI VE RUHSATSIZ FİRMA GERÇEĞİ

Sabah'ta yer alan habere göre, sektörde binlerce firma var. Ancak faaliyet gösteren üç şirketten biri ruhsatsız. Daha önce ruhsatı olan haşere ilaçlama şirketlerinde 1-2 yıl çalışmış olan kişiler, bir pompa, bir ilaçla kayıtsız ve bilinçsiz şekilde haşere ilaçlama yapıyor. Üstelik, bu işe girişin maliyeti de çok düşük. 20 bin TL'ye pompa ve maske alan kişiler, sosyal medya üzerinden yaptıkları tanıtımlarla, yetkisiz ve ruhsatsız bir şekilde ilaçlama yapıyor. Sektördeki kişilerin verdiği bilgilere göre, son dönemde iklim değişikliği nedeniyle mevsimlerin kayması ve sıcaklıkların yükselmesi, konut, işyeri gibi mekânlarda böceklenme vakalarını da artırdı. Uzmanların verdiği bilgiye göre, Türkiye'de haşere ilaçlama sektörü yaklaşık yıllık 9 milyar TL'lik bir büyüklüğe ulaştı. Ancak pazarın 2 milyar TL'si kayıtdışı.

NEREDEN TEMİN EDİYORLAR?

Peki ruhsatsız şekilde bu işi yapan kişiler ilaçları nereden alıyor? Haşere ilaçları İstanbul'da Eminönü Yeraltı Çarşısı'ndan Fatih'e kadar birçok yerde zirai ilaç dükkânlarından rahatlıkla satın alınabiliyor. Bu ürünlerin satışı için bir belge zorunluluğu ya da satış kısıtlaması bulunmuyor. Ruhsatlı çalışan firmalar bu ürünleri daha çok bayilerden satın alırken, kaçak çalışanlar ilaçlama yapacağı zaman bu ürünleri herhangi bir satıcıdan ve online kanallardan tedarik edebiliyor.

YÖNETMELİK NE DİYOR?

Böcek ailesinin ölümüne neden olabileceği değerlendirilen 'alüminyum fosfit' maddesi de 'Onaylı aktif madde' listesinde yer alıyor. Ancak okul, işyeri, konut, otel gibi insanın yaşadığı alanlarda bu ürünün kullanımı ise kesinlikle yasak. Sıvı ve gaz olarak iki türlü haşere ilaçlama yöntemi olduğunu belirten sektör çalışanları, alüminyum fosfit ilaçlamasının fumigasyon olarak adlandırılan bir işlem olduğunu ve bunun gaz halinde havaya karıştığını söyledi.

İlaçlama yapan şirketler, kullanabilecekleri ilaçlar için Sağlık Bakanlığı'ndan izin almak zorunda. 'Halk Sağlığı Alanında Haşerelere Karşı İlaçlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik'in 25'inci maddesine göre izinsiz faaliyet gösteren işyerlerinin kapatılması ve faaliyetinin durdurulması gerekiyor. Ruhsatsız faaliyetine devam eden şahıs veya firmalara idari para cezası uygulanıyor. TCK'da ilaçlama kaynaklı zehirlenme vakalarıyla ilgili doğrudan bir madde yok. Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşüren kişilere 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası verilebiliyor

GÜVENLİK ÇAĞRISI

Uzmanlar, Türkiye çapında haşere kontrol şirketlerinin daha sıkı regülasyonlara tabi tutulmasını öneriyor. Tehlikeli kimyasalların kullanımı, sertifikasız personel tarafından gerçekleştirildiğinde hem turist güvenliği hem de vatandaş sağlığı ciddi biçimde tehdit ediliyor. Mevcut pazarın büyüklüğü ve denetimsizlik oranı, düzenleyici kurumlar için acil eylem gerektiren bir alarm olarak görülüyor.