Suudi Arabistan ekibi Al Ahli'de forma giyen milli futbolcu Merih Demiral, 2026 Dünya Kupası'na gideceklerine inandığını ve bu jenerasyonun çok büyük işler başaracağını söyledi.
Anadolu Ajansının Türkiye'nin Ödeme Yöntemi TROY'un katkılarıyla hayata geçirdiği '2026 Dünya Kupası Yolunda Milli Gururlar' projesinin ilk konuğu olan Merih Demiral, Cidde'de AA muhabirine özel açıklamalarda bulundu.
Fenerbahçe'den genç yaşında ayrılan ve Portekiz'in yolunu tutan Merih, 'Alcanenense'de 4 ay geçirdim, ardından Sporting Lizbon'da 1,5 sene kaldım. Orada da çok iyi eğitim aldım, bana büyük katkısı oldu. Portekiz futbolu özellikle genç oyuncular için çok büyük avantaj. O avantajdan yararlandım, kendimi çok şanslı hissediyorum. Sonra Alanyaspor'a dönüşüm oldu bir 4 aylık, orada da çok iyi bir karar verdiğimizi düşünüyorum. Benim kariyerime büyük etkisi oldu. Ondan sonra zaten İtalya yolculuğum başladı, Sassuolo, Juventus ve Atalanta. İtalya her zaman benim için ayrı, çok güzel anılarımın olduğu bir yer. Şimdi de Suudi Arabistan'dayım, çok mutluyum kariyerime devam ediyorum.' ifadelerini kullandı.
'Milli takım forması altında bulunmanın heyecanını ve gururunu yaşıyorum'
Milli takımda bulunmanın kendisi için çok önemli olduğunun altını çizen Merih, EURO 2020 ve EURO 2024 süreci hakkında şunları söyledi:
'Her zaman milli takım forması altında bulunmanın heyecanını ve gururunu yaşıyorum. EURO 2020'de çok iyi bir turnuva geçirmedik. Çok büyük hallerimiz vardı. Genç bir takımdık, tecrübesizdik. Tabii ki bazı yanlışlar da oldu ama baktığımız zaman tecrübe edindik. Bizim için kötü ve unutmak isteyeceğimiz bir turnuvaydı ama iyi yönlerini aldığımızı düşünüyorum. Bunu da EURO 2024'te yansıttık. EURO 2024'te gerçekten çok güzel bir ortam vardı. Herkes birbiriyle yakındı, konuşuyordu ve yardımlaşıyordu. Almanya'da kamp yerimiz de çok iyiydi, milli takımlarının çok iyi hazırlandığı bir yerdi. Çok rahattık, hep birlikteydik. Bunun avantajı çok büyük oldu. Birlikte olmaktan, birlikte oynamaktan zevk alıyorduk. En büyük faktörlerden biri bence buydu. O yüzden çok güzel bir turnuva geçirdik. Çok daha iyisini yapabilirdik, yapacağımıza da emindik aslında ama tabii bazen işler istediğiniz gibi gitmiyor. Ama ben bu jenerasyonun çok daha büyük başarılara imza atacağına eminim ve inanıyorum.'
Merih, 'Gözünü kapattığında EURO 2024 ile ilgili neler aklına geliyor?' sorusuna, 'Gerçekten çok şey geliyor. İnanılmaz güzel anılar biriktirdik. Hatta oradan ayrılırken hepimiz üzüldük, daha çok kalmak istiyorduk. Çok güzel anılarımız var, yemek yerken, antrenmanda hep beraberdik. Aklıma gelen şeyler tabii ki maçlar. Taraftarlarımızın bize olan sevgisi, bize destekleri inanılmazdı. Tek bir şey söyleyemem. Her maçın ve her günün ayrı bir hikayesi vardı.' yanıtını verdi.
'Avusturya maçı benim için çok özeldi'
Merih, EURO 2024'te attığı 2 golle milli takımın Avusturya'yı mağlup ettiği karşılaşmayı ise şöyle anlattı:
'Avusturya maçı benim için çok özeldi. Gerçekten hep hatırlayacağım, geçmişe bakarken gülümseyerek izleyeceğim bir maç. Çünkü turnuva öncesinde çok süre alamamıştım. Ondan sonra oynamaya başladım. Avusturya da mart ayında oynadığımız maçta bizi 6-1 yenmişti. Onun da ayrı bir şeyi vardı içimizde. Maça çok iyi hazırlandık. Hocamız çok iyi bir taktikle bizi sahaya sürdü, bizde onun öz güveni de vardı. Antrenmanlarda olsun, maça çıktığımızda olsun, birbirimizden emindik. Maç 50. saniyede attığım golle başladı, çok mutlu oldum. Golü attıktan sonra 'Bu maç inşallah bizim, benim maçım olacak.' dedim. Oynayan, sonradan giren hepimiz için muhteşem bir maçtı. Atmosfer inanılmazdı. Küçükken benim EURO 2008'de izlediğim maçları izlerken ki o hissim, o maçta bana geldi. Onu hissettim. O yüzden inanılmaz bir maçtı. Anlatılmaz yaşanır diyebilirim.'
Merih, Avusturyalı taraftarlarla maç içinde zaman zaman yaşadıkları gerginliklerin hatırlatılması üzerine, 'Hiç baskı hissetmedik. Her yerde Türk görüyordum. Avusturya taraftarını çok görmedim. Sonradan izlediğimde, kale arkasında olduklarını gördüm ama maçta seslerini duymadım diyebilirim. Özellikle ikinci golümüzde Arda'ya bir şeyler attılar, bir şeyler de söylüyorlardı. Ben de o ara hakeme gittim, 'Lütfen dikkat et, başına gelse çok tehlikeli maddeler' dedim. Ondan sonra Allah nasip etti, 10 saniye sonra golü atmak nasip oldu. Çok ayrı duygular, sahada taraftarlarımızın varlığını, bize olan desteğini hissettim. Diğer hiçbir şey şu an aklımda bile değil. Sonradan izlediğimde görebildim ancak. O yüzden bütün taraftarlarımıza çok teşekkür ediyorum.' ifadelerini kullandı.
'Gol yemediğimizde daha mutlu oluyorum'
Milli takımda 4 golü bulunan ve 2 maçta 2'şer gol atan Merih, 'Bizim işimiz gol atmak değil öncelikle. Gol yememek, o yüzden, ben gol yemediğimizde daha mutlu oluyorum. Tabii gol atmak biz defans oyuncuları için ekstra bir iş. Çok iyi orta kesen oyuncularımız var. Hakan Ağabey, Arda, Orkun, hepsi... Antrenman ve maçlardan önce hep konuşuyoruz. Sağ olsunlar şuraya atın dediğimde her zaman topu oraya atıyorlar, ben de orada buluşuyorum. O yüzden gol atmak bana nasip oluyor. Duran toplarda çok tehlikeli bir takımız. İnşallah bunu devam ettiririz.' ifadelerini kullandı.
Dünya Kupası elemelerinde, İspanya'nın ardından ikinci sırada bulunan ve son iki maçına çıkacak milli takımın durumunu da değerlendiren Merih Demiral, 'Dünya Kupası yolculuğuna iyi başladık. Şimdi iki maçımız daha var. Play-off'u garantiledik diyebiliriz ama futbolda her şey mümkün, ne olacağı hiç belli olmaz. İspanya'nın bir tane daha maçı var, Gürcistan deplasmanı bence kolay değil. Biz de İspanya'yla son maçı oynayacağız, ilk maç Bulgaristan'la. İnşallah en iyi şekilde bitireceğimizi düşünüyorum. Play-off oynarsak maçlarımız mart ayında olacak. İnşallah en iyi şekilde bitirip Dünya Kupası'na katılacağımıza inanıyorum. Gerçekten takımımıza güveniyorum ve bunu hak ettiğimizi düşünüyorum. İnşallah Dünya Kupası'na katılmak bize nasip olur. Takım arkadaşlarımı gördüğümde, onlarla birlikte olduğumda herkesin ne kadar istediğini görüyorum. İnşallah bize nasip olur.' şeklinde konuştu.
'İspanya maçında ne olacağı hiç belli olmaz'
Merih, İspanya karşısında alınan ağır yenilgi ve bir sonraki İspanya maçı hakkında ise şu ifadeleri kullandı:
'Bu mağlubiyeti almamızda çok etken vardı. Aslında çok motiveydik, çok iyi hazırlandık. Hepimiz galibiyet alacağımıza inanıyorduk, en azından yenilmeyeceğimize. Gerçekten bunu söyleyebilirim. Konya taraftarı inanılmazdı. Maç öncesi bizi karşılamaları vs... Belki çok motive olduk, belki de çok aklımızda büyüttük, çünkü genç bir takımız. Maça da aslında kötü başlamadık. Böyle olacağını hiç beklemiyordum, hiç düşünmemiştik. Üstümüzde onun şoku vardı. Bir anda goller geldi ve oyundan düştük. Hiç müdahale edemedik, taktiği sahaya yansıtamadık. Antrenmanlarda nasıl çalıştığımızı gösteremedik. Onun üzüntüsünü yaşıyorum. Çünkü bunu hak etmedik ama inşallah bir maç daha var. Rövanşta ne olacağı hiç belli olmaz. İspanya şu an dünyanın en iyi takımı. Ama biz çok daha iyisini yapabiliriz, yapacağımızı da düşünüyorum. İnşallah bizim için güzel bir maç olur.'
'Hepimiz İspanya maçını bekliyoruz'
Milli futbolcu, 'İspanya karşısında alınan mağlubiyet, oyuncularda bir umutsuzluk oluşturdu mu? Avusturya karşısında da ağır bir yenilginin ardından şampiyonada rövanşı almıştık. Benzer bir rövanşı İspanya karşısında alabilir miyiz?' sorusunu şu şekilde yanıtladı:
'Umutsuzluğumuz hiçbir zaman olmadı, üzüntümüz oldu. Soyunma odasında 15-20 dakika bütün takım konuştuk. Yeteneklerimizi, benliğimizi sahaya yansıtamadık, onun üzüntüsü oldu. Yoksa Dünya Kupası'na gidemeyeceğimiz şeklinde aklımıza hiçbir şey gelmedi. Sadece üzgündük. Kendi sahamızda 50 bin kişinin önünde böyle bu duruma düşmek, benliğimizi ortaya koyamamak üzdü ama umutsuzluğumuz olmadı. Herkesin içinde rövanş için bir motivasyon vardır bence. Önce inşallah Bursa'da Bulgaristan'ı yeneceğiz. Yenmemiz de gerekiyor zaten. O maçtan sonra İspanya maçı. Çok iyi bir maç olacak bence. Rövanşta gereken özveriyi göstereceğimizi düşünüyorum. Ben çok da yorum yapmak istemiyorum futbol çünkü bu ama bizim için çok iyi bir maç olacağını düşünüyorum. Tabii ki yenilebiliriz, yenebiliriz ama önemli olan nasıl oynuyorsak her zamanki o oyunumuzu sahada göstermemiz gerekiyor. Bunu göstereceğimize eminim. Hepimiz İspanya maçını bekliyoruz.'
A Milli Takım Teknik Direktörü Vincenzo Montella'nın Dünya Kupası'na doğrudan gitme şansımız olduğu sözlerinin hatırlatılması üzerine milli futbolcu, 'Futbol bu, doğrudan da gidebiliriz, play-off'tan da gidebiliriz. Ben sadece Dünya Kupası'na gitmeyi düşünüyorum. Her iki yoldan da mümkün. O yüzden önemli olan Dünya Kupası'nda bulunmak. Nasıl gideceğimizin bir önemi yok. Sadece Dünya Kupası'nda olmak istiyorum.' dedi.
Merih Demiral, play-off'ların tek maç usulüne göre oynanacak olması hakkında ise, 'Kolay demiyoruz hiçbir zaman. Milli takımlar düzeyinde kolay maç yok. Play-off'lar her zaman zor. Bunun zorluğunu tabii ki biliyoruz. Gönül ister ki doğrudan gidelim. O da mümkün, inşallah olur ama play-off'lara kalmak daha gerçekçi bir yaklaşım gibi duruyor şu an. Play-off'lar tabii ki zor olacak ama ben üstesinden geleceğimize inanıyorum. Gerçekten çok iyi bir takımımız, çok iyi bir hocamız, çok iyi bir ekibimiz var. İnşallah üstesinden geliriz.' değerlendirmesinde bulundu.
'Gidemezsek gerçekten çok üzülürüz ama gideceğimize inanıyoruz'
'Milli Takımda mükemmel bir ortamımız var' sözlerini kullanan Merih, 'Çok şanslıyız, birbirini seven, saygı duyan, birbiriyle olmaktan mutluluk duyan bir ekibiz. Hem saha içerisinde, özellikle saha dışında. O yüzden çok mutluyuz çünkü hep beraberiz, hep birlikteyiz. Bizi takım yapan ve bu başarıları yakalamamızı sağlayan en önemli etken bence bu. Hepimiz Dünya Kupası'nda olmak istiyoruz. Çok iyi bir jenerasyonumuz, çok yetenekli futbolcularımız var. Gidemezsek gerçekten çok üzülürüz yani o yüzden tabii ki bunları düşünmek insanı biraz baskı altına alıyor ama hepimiz bununla başa çıkabilecek futbolcularız. Tabii ki gideceğimize inanıyorum ama futbolda her şey mümkün, önemli olan sahada kendimiz gibi olmayı başarırsak en iyi yerlerde olacağımıza inanıyorum.' yanıtını verdi.
'Benim için milli takım her şeyin üstünde'
Milli futbolcu, 'Merih Demiral deyince, 'Bayrak adam, savaşçı' gibi yorumlar yapılıyor. Bunları gördüğünde neler hissediyorsun?' sorusunu şöyle yanıtladı:
'Benim için milli takım her şeyin üstünde. Milli takıma gittiğim zaman, milli takım hakkında konuşurken bile gerçekten ayrı bir duygulanıyorum ve benim için çok ayrı bir yeri var. Milli takımda olmak benim için her zaman çok önemli ve çok gurur verici. Her maça çıktığımda ilk maçımmış gibi oynamaya çalışıyorum. Milli takım benim için her şeyin üstünde. Buna çok önem gösteriyorum. Bunu da zaten milletimiz görüyor. Çünkü milli takım, milli duygular benim için her şeyin önünde. O yüzden her sahaya çıktığımda ilk maçımmış gibi performans göstermeye, hiçbir zaman pes etmemeye, elimden gelenin en iyisini vermeye çalışıyorum. Milletimiz şundan emin olsun ki ben hiçbir zaman milli takım forması altında, saha içerisinde hiçbir zaman pes etmeyeceğim. Tabii ki yenilebiliriz, yenebiliriz ama her zaman elimdekinin en iyisini veririm. O yüzden böyle şeyleri gördükçe tabii ki çok gururlanıyorum, çok mutlu oluyorum. Bunlar beni çok motive ediyor. İnsanların içimi, o hissimi gördüklerine inanıyorum. O yüzden mutlu ve gururluyum. Anlatılmaz, inanılmaz bir şey. İnşallah hep böyle şeyler nasip olur.'
'Suudi Arabistan Ligi gerçekten kolay bir lig değil'
Merih, 'Daha önce seninle ilgili 'Arabistan'da fizik gücü düşer, bu milli takıma da olumsuz yansır' eleştirileri de yapılmıştı.' senin bu eleştirilerle ilgili düşüncen nedir?' sorusuna, 'Suudi Arabistan'a geldiğimde öyle şeyler çok konuşuldu. Suudi Arabistan Ligi'nde futbolumla ilgili çok konuşanlar oldu. Ama burada seviye gerçekten yüksek, onun haricinde ben özel olarak da çok çalışıyorum. Bunu yansıttığım için de çok mutluyum. Şimdi bütün herkes tam tersi düşünmeye başladı. O yüzden mutluyum çünkü Suudi Arabistan Ligi gerçekten kolay bir lig değil. Her sene büyük yıldızlar geliyor. Burada tutunmak, burada kalmak, buraya gelmek de gerçekten çok zor. Çünkü şimdi herkes buraya gelmek istiyor. O yüzden ben buraya gelen şanslı, ilk kişilerden biriyim. Bu projenin ilk parçalarından biriyim, O yüzden kendimi şanslı hissediyorum. Burada futbola çok büyük bir yatırım var. Ben de onlardan biriyim. Üç günde bir maç oynuyoruz. Onun haricinde özel de çalışıyorum milli takım için iyi ve her zaman hazır durumda olmak için. Zaten hocalarımız da hep maçlara geliyor, burada izliyor. O yüzden öyle bir algı vardı. Onu kırdığım için çok mutluyum.' yanıtını verdi.
Son yıllarda taraftarların milli takım bağlılığının arttığını hissettiklerinin altını çizen milli futbolcu, 'Çünkü milletimiz bizi dışarıdan görüyor. Bizim için bu duyguyu onlara aktarmak çok önemli. Onlar da gördüklerinde gereken saygıyı, gereken değeri bize veriyorlar. O yüzden çok mutluyuz.' dedi.
'Montella ne yaptığını bilen bir hoca'
Teknik direktör Vincenzo Montella ile çok iyi uyum yakaladıklarını vurgulayan Merih, şöyle konuştu:
'Montella gerçekten ne yaptığını bilen, sahaya hakim, saha dışında da organizasyonu çok iyi yapan bir hoca. O yüzden şanslıyız. Hem takıma etkisi hem saha dışındaki şeyleri yönetimi vesaire gerçekten çok iyi. Türk olmamasına rağmen bizim sahip olduğumuz değerleri bilen, onlara çok saygı gösteren, onlara her maç öncesi değinen bir hoca. Bu beni çok mutlu ediyor. İnşallah hep beraber nice başarılar yaşarız. Bence çok önemli bir hoca. Arada tabii ki eğlenceli de o dengeyi iyi yapan bir hoca. Şakalaştığımızda İtalyanca konuşuyoruz. Video analizlerde aramızda çok şakalaşmalar oluyor.'
'Kenan'la gurur duyuyorum'
Milli futbolcu, eski takımı Juventus'ta 10 numaralı formayı giyen ve kaptanlığa yükselen Kenan Yıldız hakkında ise, 'Kenan'la gurur duyuyorum, öncelikle Juventus'ta 10 numara giydiği için ve kaptan olduğu için. Gerçekten gurur verici. Onu izlerken çok seviniyorum, çok gurur duyuyorum. Çünkü hak ediyor. Çok çalışıyor, çok mütevazı ve çok iyi bir çocuk. Kenan'ın çok daha iyi yerlere geleceğine eminim. Çok büyük bir potansiyeli var. İnşallah o potansiyeline erişir ve özellikle ülkemizi en iyi şekilde temsil eder. Onun adına çok mutlu ve gururluyum.' açıklamasında bulundu.
'İnşallah Ronaldo ile Dünya Kupası'nda da karşı karşıya geliriz'
Merih Demiral, Juventus'tan eski takım arkadaşı Ronaldo'nun Suudi Ligi'nde de tüm gücünü ortaya koyduğunu aktararak, 'Ronaldo ile çok karşı karşıya geliyoruz. 40 yaşında olmasına rağmen çalışmasıyla, azmiyle, gösterdiği performansla herkese örnek. Maçlar dışında da konuşuyoruz. Onunla birlikte oynama şansına erişebilmiş biriyim, gerçekten çok büyük bir futbolcu. Avrupa Şampiyonası'nda, Dünya Kupası elemelerinde, şimdi lig düzeyinde karşı karşıya geldik. Onunla hep denk geliyoruz. Suudi Ligi'nde şampiyon olamadı evet. Onun için zorluyor. Ronaldo ile karşılıklı oynamak ayrı bir tecrübe. Ronaldo gibi büyük bir figüre karşı oynamak herkese nasip olmuyor. Her zaman azimli, her zaman nerede olması gerektiğini bilen bir futbolcu. Çok iyi önlem almanız lazım. Bu yaşta olmasına rağmen hala gol ve goller atıyor. Ona dikkat etmeniz gerekiyor. Hala Dünya Kupası'na da gitmek istiyor. İnşallah Ronaldo ile Dünya Kupası'nda da karşı karşıya geliriz.' değerlendirmesinde bulundu.
Deneyimli futbolcu, sezon sonunda Al Ahli ile sözleşmesinin biteceğinin hatırlatılması üzerine, 'Burada mutluyum. Her şey yolunda. Suudi projesinin bir parçası olmaktan dolayı, ilk futbolcularından biri olmaktan dolayı mutluyum. Her şey yolunda. Tabii gelecek ne gösterir bilemeyiz ama şu an mutluyum.' dedi.
Avusturya maçındaki gol sevinci
Merih Demiral, Avusturya'ya attığı gollerin videosunun kendisine izletilmesi üzerine, 'İnanılmaz bir şey. Topun benim önüme gelmesi acayip bir şeydi. Zaten ben orada tam onu kovalıyordum. Tüm gücümle vurdum, bir de sol ayağıma denk geldi. İnanılmazdı. İnsan duygulanıyor, 50. saniye... Zaten orada görüyorsunuz, herkes bir yerlere koşuyor. Zaten Cenk Ağabey ile muhabbetim oldu, sonra da kulübeye koşuyorum. İnanılmazdı.' ifadelerini kullandı.
'Bozkurt işaretini Avrupa'da yanlış yere çektiler'
Merih Demiral, Avusturya maçında attığı golden sonra bozkurt işaretiyle sevindiği fotoğraf hakkında ise şöyle konuştu:
'Bu fotoğraf tarihe geçen bir fotoğraf. O yüzden çok mutluyum. Bu simgenin daha iyi anlaşılmasına da vesile oldum. Çünkü bu işaret, ülkemizin işareti, bizim işaretimiz. O yüzden bunun daha iyi anlaşılmasına, daha aktarılmasına vesile olduğumu düşünüyorum. Bunu yanlış yere çekenler de oldu, özellikle Avrupa'da. Ama hiçbir zaman öyle bir düşüncemiz olmadı. Özellikle bizim insanımızın bunu çok iyi anladığını düşünüyorum. Çok mutlu ve gururluyum. Tarihe geçen ve yıllarca unutulmayacak bir fotoğraf. İlk golde aklımdan çıkmıştı. İkinci golde de sevinci yapıyorum, tribünlere gidiyorum, bunu yapmam bir salisede falan aklıma geldi. Maçtan önce stada giderken taraftarlarımız hep bozkurt işaretleri yapıyordu. Çoluk çocuklu aileler vardı, insanlar ağlıyordu, onu hissediyorsunuz. Onları gördükten sonra çok duygulandım. Maçtan önce, inşallah gol atmak nasip olursa aklımızın bir ucunda bulunsun dedim. İlk golden sonra unuttum, ikinci golden sonra da tribünde de bozkurt yapanları görünce bir anda aklıma geldi. Hemen yapayım dedim. Tabii bu kadar çok konuşulacağından, Avrupa'da çok kötü yöne çekileceği hiç aklımın ucundan geçmedi ama çok mutlu ve gururluyum ülkemizde de anlamının daha iyi anlaşılmasına vesile oldum.'




